Header Ads Widget

test banner

Harbiyeli Annesi Melek Çetinkaya ile Söyleşi (2)

Harbiyeli Annesi Melek Çetinkaya söyleşisinin ikinci bölümünde çeşitli sorularımıza cevaplar veriyor ve sonuç olarak ''filler tepişti, çimenler ezildi'' diyor.





author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Bir avukat kadar güzel argüman üretebiliyor Melek hanım. Mahkemeyi kübra kısmına ne Erdoğan ne de Gülen "gerçekten" inanmıyor bence. Biraz taraflı. Melek hanım erlerin komutanlarını işaret ediyor, doğru... Yalnız bu kadar eleştirel düşünebilen bir kişinin Gülen hakkında hiçbir kelime etmemesi ilginç...Komutanı erlerin yaptığından sorumlu tutabilen bir mantığa sahip bir kişinin; benzer bir şekilde orduda emniyette adliyede mitte yada diğer kurumlarda haksız ve ayrımcı, liyakata dayalı olmayan bir yapılanmaya giden ve bu işlerin bir nevi "komutanı" olan Gülene birkaç laf etmesi gerekirdi.. Vicdanla imanla mahkemeyi kübra söylemleriyle adalet sağlanması mümkün değil. Toplumun en başta bunu anlaması lazım. Kamuda yada askeriyede başörtülülerin çocuklarının çalışabilmesi elbette adaletin gereği. Bunun yolu hususi yapı kurmak ve bu yolla diğer insanlara çelme takarak olmamalıydı. Gülen toplumda insanların birbirine olan güvenini yıkan modern AYRIMCILIĞIN teorisyeni olarak tarihe geçecektir. Erdoğan ve AKP de Gülenin bu felsefesini en mükemmel şekilde pratiğe döktü. Cumhuriyetin yıkılmasına sebep oldular beraberce...Olan bu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhuriyet yıkıldıysa hangi kanun var diye soracak olursanız modern şeriat (din) kanunu var TRde. Melek hanımın mahkemeyi kübra söylemi bu şeriat kanununun bütününe bakıldığında haksız bir söylem. Çünkü halifeye isyanda bulunan bir grubun faaliyeti içinde bulunmuş oğlu. Kardeşini beşikte öldürmeye cevaz veren bir sistemin argümanlarıyla adalet istemesi yanlış o yüzden.Diğer bir deyişle Cumhuriyet kanunlarına göre Melek hanım haklı ama şeriat kanunlarına göre Melek hanım haksız. Uygulamada cumhuriyet kanunları rafa kalktı. Şeriatta biat önemli. Hem Gülene hem de Erdoğana biat şart. Gülen tedbirli/sinsice biat istiyor. Erdoğan padişah olma, Gülen de padişahın da üstünde bir makam peşinde koştu durdu. Ana fark bu. Cumhuriyetin yeniden işlev kazanması yakın gelecekte çok mümkün gözükmüyor TRde maalesef. O yüzden de CUMHURİYET ADALETİ beklemek yanlış olur. Dinin adaletinin ne demek olduğunu TR halkının geneli çok geç anlayacak. CUmhuriyetin ne demek olduğunu da.

      Sil
  2. Söyleşinin iki bölümünü de dinledim. Yargıç veya savcı değiliz, dolayısıyla vatandaş olarak gözlem ve değerlendirmelerimizi dile getirebiliriz. Melek hanım, hemen hemen tamamen fetönün darbe sonrası oluşturmaya çalıştığı söylemi benimsemiş, iddialarını bu yönde ortaya atan, savunmasını buna göre yapan birisi. Çocuğundan çok fetöyü korumaya çalışıyor. Öyle ki İsa Hafalır'ın yumuşak tonda ve çekinerek sorduğu Fetö ilişkisine dair soruları bile sulandırarak savuşturuyor. Harbiyeli ailesi olarak yaptıkları tedbiri (bylock yok vs..) güya cemaatle ilişkisi olmadığına kanıt olarak dile getiriyor. Herşeyi biliyor, herşeyi takip etmiş, insanlara akıl verecek kadar üstenci ama F.Gülen hakkında tek yorum yok! Çocuğunu koruma derdi olan bir anne bu kadarmı fetönün kalemsörleri gibi artık herkesin bildiği argümanları dile getir ve meseleyi sulandırır ama işin asıl kurgulayanına ses etmez. Pes yani! Oğlunun cemaatle ilişkisini gizlemeye çalışan anneler, gerçeğin ortaya çıkarılmasına yada adaletin sağlanmasına değil, fetönün emellerine hizmet eder sadece. Hem fetöyü gizleyeyim, hemde oğlumu kurtarayım kafası ikisini de başaramaz. Hakkın, hakikatın, adaletin gerçekleşmesini istiyorsanız gerçeği açıklığıyla dile getireceksiniz. Allah akıl versin.

    YanıtlaSil