Header Ads Widget

test banner

AFSV’nin E-Muhtırası ve İhvan-ı Muslimin



Aşağıdaki iki resmi Mısır’daki El-Ezher üniversitesindeki üst düzey bir dini alimin, bir kanaat önderinin önüne koyuyorsunuz ve soruyorsunuz:





“Fethullah Gülen cemaatinin terör örgütü ilan edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?”

O da size aşağıdaki gibi cevap veriyor:

“Fethullah Gülen cemaati içinde teröre ve şiddete bulaşmış kişiler olabilir. Avrupa ve Amerika’da bu görüşü dile getirenler de olmuştu. Şayet böyle bir teröre bulaşma söz konusuysa bu asla tasvip edilemez. Bizim her türlü terör hareketine karşı ilk günden itibaren değişmeyen temel yaklaşımımız şu oldu: ‘Hakiki bir Müslüman terörist olamaz. Bir terörist de asla hakiki Müslüman olamaz.’ Dolayısıyla İslami gruplar, terör ve şiddete karşı net tavır almalı ve kesin bir duruş ortaya koymalıdırlar. Yoksa İslam’ın drahşan çehresi karartılmış ve dine ihanet edilmiş olur. Ancak dünyada farklı ülkelerde, hiçbir şekilde şiddete bulaşmamış samimane dine hizmet eden çeşitli İslami hareket mensuplarını, toptancı bir yaklaşımla terörle irtibatlandırmak da doğru değildir. Aksi takdirde teröre karşı olan kimselere haksızlık yapılmış ve dolayısıyla da bazı kimseler böyle haksız/hukuksuz bir uygulamayla radikal hareketlerin kucağına itilmiş olur.”

Ne hissedersiniz? “Allah sizin gibi dindarların bin belasını versin, ne kadar politik, etliye sütlüye dokunmayan diliniz var, a be vicdansızlar!”, demez misiniz?

Fethullah Gülen’in 2018 yılında yine Mısır’da yayınlanan Al Ahram Arabi Magazin’e verdiği röportajda, “Batılı bazı siyasi otoriteler tarafından Erdoğan’ın da üyesi olduğu İhvan’ı terör örgütü ilan etme çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine verdiği cevabı paylaştım size. Ama 1 kelimeyi değiştirdim.

Şimdi paragrafın başındaki “Fethullah Gülen cemaati” kelimelerini “İhvan” kelimesiyle değiştirin ve tekrar okuyun. Çünkü orijinalinde orda “İhvan” kelimesi yer alıyor.

Öncelikle Sisi’nin yandaş gazetesi geliyor ve sana İhvan hakkındaki görüşünü soruyor. Neden? Çünkü kendileri İhvan’ı terör örgütü ilan etmiş, senin gibi dini bir otoritenin görüşü ile kendi zulümlerine destek arıyorlar.

Peki sen ne cevap veriyorsun?

İçlerinden birileri teröre bulaşmış olabilir, “Şayet böyle bir teröre bulaşma söz konusuysa,” bu kabul edilemez, diyor. Senelerce Arapça dergi ve gazete çıkardın, cemaatinin içinde kaç tane Ortadoğu ve Arap dünyası uzmanı var. Bir zahmet bir sor onlara bakalım, teröre bulaşmışlar mı, bulaşmamışlar mı? “Şayet”li cümleler kurma!

Orada bir insanlık kıyımı var, insan hakları ihlal ediliyor. Bir zahmet araştır, ne olduğuna bak. Bu kadar vurdumduymaz bir cevap olabilir mi? Neden, “Şayet”? Bu adamlar dün terör örgütü ilan edilmedi ki? Sisi darbeyle 2014 yılında geldi. Aradan 4 yıl geçmiş. Koca 4 yıldır, İhvan üyeleri soykırım altında. Ama sen hala, “Şayet,” diyorsun. Olayı bilmiyorum diyorsun? İnsanlar ölüyor orada; ne zaman bu olay seni ilgilendirecek de ben araştırdım, evet bunlar masummuş ya da teröristmiş diyeceksin? Böyle bir durumda, bir insandan beklenen; İhvan içinden birileri terör faaliyeti yapmış olsa bile, toptan yapılan yargılamalara atıf yapıp, “Bir dakika kardeşim ne olursa olsun, suçlar şahsidir. İhvan içindeki 3-5 kişinin yanlışı koca bir siyasi harekete milyonlara mal edilemez” şeklinde söylemde bulunması değil midir? Ne var ki Gülen sonraki cümlesinde: “Hakiki bir Müslüman terörist olamaz. Bir terörist de asla hakiki Müslüman olamaz.” diyor. Sonra da devam ediyor, mealen; bu tip “teröristler” İslam’ın drahşan çehresini zedeliyor, bu tip gruplara bakıp dünyadaki tüm Müslümanlar zan atında bırakılamaz minvalinde.

Adama soruyorsun; Türkiye’de 500 bin insan soruşturma altında, bak bu da iki resmin hikayesi. Adam da sana, Gülen cemaati üyeleri şayet darbeye bulaştıysa bunu kınıyorum, diyor. Sonrada hakiki Müslüman böyle olmaz, bu tip darbeciler yüzünden tüm dünyadaki İslam’ın drahşan çehresi zarar görüyor, diyor.

Senin de… İnsanlığının da… O çok umursadığın drahşan çehrenin de…

Özellikle İhvan’ın Müslüman olmasına falan girmedim. Hiçbir önemi yok. Orada Hristiyan bir gruba da zulüm ediyor olabilirlerdi. Önemli olan “İnsan hakları ve insanlık” ama insanlıktan önce “Ümmetçi”lik var ya bizde. Onun da nasıl bir yalan olduğunu gösteren güzel bir tablo.

Peki, Mevzumuzun AFSV ile İlgisi Nedir?

AFSV, Fethullah Gülen’in resmi sözcüsü olan ve kendini Hizmet ve Cemaatin de resmi sözcüsü olarak gören ama sadece yöneticilerin sözcüsü olan eski Gazeteci ve Yazarlar Vakfı’nın yeni hali. Fethullah Gülen adına kurumsal açıklama yapıyor.

Güya Hizmet hareketin de resmi sözcüsü ama tabandan birine, “bakın bu teröristler Bylock kullanıyor” dendiğinde; AFSV gelip, siz bizim mensuplarımıza terörist diyemezsiniz, Bylock suç değildir, diye bir açıklama yapmaz. Halbuki, Fethullah Gülen’e yönelik her iddiaya hemen açıklama yaparlar.

AFSV 3 Ekim 2019’da “Fethullah Gülen Hocaefendi ’nin Mısır Ten TV Röportajının Çarpıtılmasıyla İlgili Açıklama” başlıklı bir E-Muhtıra yayınladı.

Neden?

Çünkü Fethullah Gülen Sisi’nin yandaş medyası olarak nitelendirilen Mısır Ten TV’ye röportaj verdi (1). Ve çoğu nasipsiz (!) kişi de bu röportajdan alması gereken mesajı almayarak Fethullah Gülen’i eleştirdiği için AFSV bir balans ayarı yaparak Cemaate bir E-Muhtıra verdi.

Yazının en başına dönecek olursak, benim yukarıda paylaştığım kesit, AFSV’nin bu E-Muhtırasından alınma. Sisi’nin yandaş kanalına çıkıyorsun ve bir kere İhvan’a yapılan zulümlerden bahsetmiyorsun, ayrıca Mısır yönetimini övüyorsun, diye eleştirildiği için Gülen; AFSV tuttu bir E-Muhtıra yayınladı ve yukarıdaki kesiti verdi.

Gülen’in Mısır Ten TV’ye röportajı zaten bir skandal; bunun üzerine AFSV’nin E-Muhtırasından öğrendiğim, 1 sene önce Mısır’da yayınlanan Al Ahram Arabi Magazine verdiği röportajdaki İhvan hakkındaki görüşü ayrı bir skandal.

Halk deyişiyle olay bir “sıvamaya” dönüşmüş.

Peki Neden E-Muhtıra?

AFSV E-Muhtırasının başlığı: “Fethullah Gülen Hocaefendi ’nin Mısır Ten TV Röportajının Çarpıtılmasıyla İlgili Açıklama”

İlk cümlesi: “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Mısır’da yayın yapan Ten TV’ye vermiş olduğu kısa röportaj, başta Erdoğan hükümeti kontrolündeki Daily Sabah olmak üzere bazı çevreler tarafından aslından uzaklaştırılarak lanse edilmiştir. Bu nedenle, konuyla ilgili açıklamaya ihtiyaç hissedilmiştir.”

Güya Daily Sabah çarpıttığı için bu açıklamayı yapmışlar. Yani cemaat içindeki önde gelen tanınmış kişilerin bu durumu eleştirmesiyle olayların zerre ilgisi yokmuş.

Maddelere baktığınızda hiç Daily Sabah’a karşı yazılmış gibi değil. Üsluba bakar mısınız:

“Erdoğan hükümeti Müslüman çoğunluk ve azınlık grupların olduğu bütün ülkelerde Hizmet aleyhindeki karalama kampanyasını son beş yıldır aralıksız devam ettirmiş”

Daily Sabah’a böyle bir şey der misiniz?

“5) Bu bağlamda Hizmet hareketi ve Hocaefendi’nin fikriyatının Müslümanlarca doğru anlaşılması için ortaya çıkan fırsatlar Hocaefendi’nin sağlığının müsaade ettiği ölçüde değerlendirilmektedir. Mısır Ten TV’de yer alan kısa röportaj da bu çerçevede mütalaa edilmelidir.”

AFSV Daily Sabah’dan “Hocaefendi”nin sağlığına dikkat etmesini, eleştirisini ona göre yapmasını rica ediyor. Ne zamandan beri, Daily Sabah ile böyle yakınlaşmışlar acaba.

Daily Sabah güya çarpıtmış, herkes de zaten Daily Sabah okuduğu için çarpık düşünmüş, AFSV ise bizim o çarpık (!) zihinlerimize “bu çerçevede mütalaa edilmelidir” diyerek, röportajı hangi çerçevede anlamamız gerektiğini güzelce ifade ediyor.

Dün nasıl askerler hükümetin duracağı çerçeveyi çiziyordu ve internet sitesinden yayınladıkları o çerçeveye E-Muhtıra deniyordu, aynı şekilde AFSV de kendi cemaatine tepeden bir çerçeve çizmiş. Bunun dışına çıkmayın, diye uyarıyor. Çıkanların da yaptığını “Çarpıtma” olarak lanse ediyor.

Peki Neden 1 Ay Sonra Yazdım?

Uzun süredir bunlar iflah olmaz yazmayayım, dedim. Ama yazmadan da olmuyor.

Gülen’in Makyavelistliği karşısında mide bulantımı ancak yazarak dindirebiliyorum. Yine bir yerde başka insanları Makyavelist olmakla suçladıklarında, oluşan mide bulantısını bu yazıyla giderebildim.

Gülen’in Mısır Ten TV Röportajına ise değinmek bile istemiyorum. Başka bir yazımda kısaca bu konudaki düşüncemi yazmıştım:

Bir insana haksızlık yapılıyorsa, lamı cimi yok haksızlığa uğrayanın yanında olurum. Mısır’da İhvan’ı mahvediyorlar. Benim Sisi’nin de Sisi’nin medyasının da yanında olma ihtimalim yok. Bahane yok, medyasına çıkınca ilk İhvan’ı savunurum. Oradaki okullarımın falan önemi yok, bir tarafta yaşam hakkı var, öbür tarafta beton bina. Ya da Türkiye’deki mağdurların sesi olmak için dünyanın başka yerindeki mazlumları basamak olarak kullanmam. “KHK’lıları savundum işte İhvan’dan bahsetmeye gerek yok biraz da Mısır yönetimini güzelledik ama hepsi KHK’lılar içindi, he bir de Sisi’yi meşrulaştırdım.” gibi argümanları asla kabul etmem. Can candır, insan insan. Okul dediğin şey beton yığını, bunu en iyi hababam sınıfında öğretmişlerdi. 100 yıl öncenin müfredatı olan matematik-fen öğrettiğin bir yer; açık olsa ne, olmasa ne? Hayatınla işlerine örnek olacaksın insanlara. Asıl o öğrencilere bir şey öğretir. Bunun için de bir binaya gerek yok, sosyal medya var.

Araç olan okulları ve binaları amaç edinmişler. Açık açık İslam’ın hükümlerine rağmen sırf onları korumak için her türlü İslam dışı Makyavelistliği yapıyorlar. Daha doğrusu röportajları bunun için yaptıklarını tabana söylüyor da o da Yalan. Okulları da umursamıyorlar. Mevzu tamamen siyasi güç.

Ahmet
Twitter: @a_wolfenstein

(1) Türk basını haberi Sisi’nin yandaş kanalı olarak geçti. Bu kanalın resmî sitesi sadece Arapça. Bir kanalın yandaş olup olmadığı zaten resmi yayınlarda yazmaz da gene de bakayım dedim. Sonuç olarak Mısır bir diktatör tarafından yönetiliyor. Kanallarının bağımsız olduğunu düşünmemek lazım. Zaten bağımsız muhalif bir kanal olsa Gülen oraya röportaj vermez çünkü Gülen’in takipçileri açık açık Mısır’daki okullar için gerekliydi diyor. Diktatörlerin yönettiği bir ülkede muhalif basına röportaj versen okullarını kapatırlar. Ayrıca muhalif bir basına gidip Mısır yönetimini övemezsiniz, size ters sorular sorar.
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Ahmet,

    Kimin yazdigina bakmadan ilk paragrafin uc dort satirini okuyunca bunu Ahmet mi yazmis dedim. artik stilini ogrendik kardes. bence yazar olabilirsin...

    YanıtlaSil
  2. gülenin yıllar önce yine sisinin zalim atalarından cemal abdun nasır olsa gerek veya enver sedat mustafa ismail in kur an okuduğu bir camiye girişi var o esnada Mustafa ismail zalimler için cehennem ayetlerini okuyor tam o zalim camiye girerken adam can havli tabi hemen ayeti atlıyor bir sonraki ayeti cennetliklere verilecek köşkler altından bileziklerden bahis olan ayeti okuyor işte orada o zaman kasedi o kısmına gülenin sesi giriyor ve şöyle diyor abe üstad sen atlasanda Allah atlamıyor sen asrın mazlumu seyyid kutuplara hasan el bennaların katiline altın bilezikleri taksanda Allah ateş ten bilezik takacağını söyleyip sitem ediyor şimdimi klasik gülen menfaat felsefi ile dünya kadar insanı içeri atan mallarına el koyan hapishanedeki kötü muamele ile mahkemede şehit olan yeni doğmuş çocuğunu göremeden 19 -20yaşındaki insanları idam eden asrın zalimine halkını düşünen merhametli iyi müslüman dua ediyorum diyerek methiyeler sunan zorda kalırsanız size işkence ederlerse inkar edebilirsiniz allah sizi dilinize değil kalbinize bakar tevil ederek mısırdaki bir iki okul kendi kitaplarını arap dünyasına reklam için basıp dağıttığı yayın evi bir kaç ev ve talebe için bunu yaptım diyor somazlarmı o zaman diğer cemaatler türkiyede arkamıza durmuyorlar diye niçin onlara hakaret ediyorsunuz onlarda kendi camiamız için demezler mi zalime yalakalıkyapacağına hakikatı haykırsaydı kapanacak sa kapansın işine gelince dünya kadar insanı türkiyede hayatlarını karatma pahasına diklenmedimi kısacası menfaat menfaat

    YanıtlaSil
  3. 1. O kadar delikanlıysan tam adını yaz Ahmet (Ahnet gerçek adı mı acaba).
    2. Nasılsa sana soran yok, şöyle derdim böyle yapardım diye yüksrk perdeden salla. Sokaktaki marjinallerden farkın yok, senin aklınla 1 arpa boyu yol alınmaz.
    3. Batıdakiker senin gibilerin kabadayı kafasından körktukları için İslama mesafeli duruyor.
    4. Tüm yazıyı okuyunca bu adam ne çözüm önerisinde bulundu diye düşünüyor insan.
    5. Gerisini yazmaya gerek yok, çünkü sen zaten muhalefet olsun diye yazmışsın. Kuyruk acın nereden geliyorsa artık.

    YanıtlaSil
  4. 1. O kadar delikanlıysan tam adını yaz Ahmet (Ahnet gerçek adı mı acaba).
    2. Nasılsa sana soran yok, şöyle derdim böyle yapardım diye yüksrk perdeden salla. Sokaktaki marjinallerden farkın yok, senin aklınla 1 arpa boyu yol alınmaz.
    3. Batıdakiker senin gibilerin kabadayı kafasından körktukları için İslama mesafeli duruyor.
    4. Tüm yazıyı okuyunca bu adam ne çözüm önerisinde bulundu diye düşünüyor insan.
    5. Gerisini yazmaya gerek yok, çünkü sen zaten muhalefet olsun diye yazmışsın. Kuyruk acın nereden geliyorsa artık.

    YanıtlaSil
  5. Bu arada, sitede edip yüksel adını görünce ne tür bir site olduğunuz anlaşıldı.

    YanıtlaSil
  6. dusuncelere dusunceyle karsilik vereceklere selam olsun

    YanıtlaSil