Header Ads Widget

test banner

Gülen Cemaatine Giriş -101 (2) / Görünür Yüz Bölge Hizmetleri 2


Gülen cemaatinin görünür yüzünü, görünür piramidi olan bölge hizmetleri piramidini anlatmaya devam edelim.


Abi evlerinde lisans okuyan üniversite öğrencileri kalır. Peki sadece bunlar mı? Lise öğrencileri ve ortaokul öğrencileri de bu eve gelirler. Tüm Türkiye’nin bildiği abi evleri bunlardır. Herkes gördüğü evler de bunlardır. Bu evlerde ne yapılırsa onu düzenlerler. Bu evlerin sonuç olarak bir gideri vardır, kirası vardır, eşyaları vardır. Yeri gelir evin taşınması gerekir, yeri gelir yeni ev açılır vs. tüm bu maddi işleri birinin takip etmesi gerekir o da BTM’dir. BTM ev imamlarıyla haftalık görüşür, evlerdeki tüm maddi ve manevi sorunları çözmeye çalışır. Kimi para ister, ona para bulur, kiminin evinde üniversiteliler birbiriyle kavga ediyordur o sorunu çözer, kiminin evinde orta okul öğrencileri ile üniversiteliler arasında sorun çıkar, o çözer, kimi evde kuran okumayı bilmeyen üniversite öğrencileri vardır onlara hoca bulur. Kimi evde namaz kılmayanlar vardır, onları nasıl namaza başlatabileceğini düşünür BTM. Kimi evde kimse kuran da okumaz risale de okumaz Gülen’in kitaplarını da okumaz, tüm bunlar BTM için bir sorundur ve bunları çözmeye çalışır. Tatil olunca kitap okuma yeri ayarlayıp, ulaşımı sağlayacak, hafta sonu piknik ayarlayacak, her türlü gezi ve aktiviteyi ayarlayacak kişi BTM’dir. BTM kısacası oradaki 4-5 evin her şeyidir, anne ve baba gibi biri hasta olduğunda bile BTM gelir olaya müdahale eder. 4-5 evde kalan toplam 30 üniversite öğrencisinin tüm kaderi BTM’ye emanettir. Daha doğrusu BTM’nin üzerine bu baskıyı yaparlar, 30 üniversite öğrencisinin tüm kötü alışkanlıklarından kurtulup, sahabe gibi bir insan olması için BTM görevlendirilmiştir. BTM iliklerine kadar bunun mesuliyetini hisseder ve genelde BTM’ler tüm derslerinden kalırlar, derslerine vakit ayıramazlar, müthiş bir stres altında hareket ederler. Her yolunda gitmeyen iş sonrası, Gülen burada BTM olsa bu işler böyle olmazdı, daha fazla fedakârlık yap, yarın bir gün bu kişiler ateist olursa sorumlusu sensin diye BTM’nin üzerine gidilir. Biri evden ayrılmak isterse saatlerce BTM dil döker o kişi için, çünkü BTM’ye biri evden ayrılırsa, çok kötü alışkanlıklar edineceği, ahir zamanın bir cemaat devri olduğu, cemaatin manevi korumasının altında olmayanların ahiretlerini kaybedeceği inandırılmıştır. Bugün ne kadar din cemaat değildir dense bile, BTM’lerin hepsine din cemaattir diye inandırılır. BTM’nin iki tane abisi olur, biri kendi gibi diğer 4-5 tane BTM’yi idare eden BBTM’dir, diğeri ise o bölgedeki bölge imamıdır. BTM bölge imamından sadece para ister ve evler ile esnafların koordinasyonu sağlanacaksa o işi yaparlar, mesela ramazan ayında esnaflara iftara gitmek için bölge imamıyla muhatap olur. BBTM ise diğer 4-5 BTM’yi koordine eder ve onlara Eyalet abisinden gelen gündemleri işler. Piramidin en tepesindeki Gülen’den her hafta bazı gündemler aşağı doğru akar. Bunlar genelde daha fazla kitap okuyalım şeklindedir. 17-25’ten sonra belki gündemler biraz renklenmiş Twitter hesabı açalım, sosyal pencere hesabını takip edelim, Bylock yükleyelim şeklinde devam etmiştir. Bylock yüklemeyen haindir gündemi işte bu piramitten en tepeden aşağıya doğru akmıştır.

Bu evlere gelen orta okul talebeleri vardır, onların her hafta abiliğini yapıp, onlara ders anlatan, onlar geldiğinde onlara yemek yapan, onlara namaz kıldıran, kuran okumayı öğreten, namaz tesbihatını ezberleten kişi BXM’dir, diğer bir adıyla orta okul mesulleridir. Orta okul mesulü 3-4 tane orta okul talebesine bir evin salonunda abilik yapar. Öğrenciler o eve her hafta gelir, sabahtan akşama kadar ders çalışırlar, namaz kılarlar, Kuran okurlar vs. BXM’nin iki abisi vardır, biri BTM’dir, BTM genelde ona yardımcı olur, onla pek muhatap olmaz. Diğer abisi ise BBXM’dir, yani büyük bölge orta okul mesulüdür. Kendi gibi 5-10 tane orta okul öğrencilerine abilik yapan kişi her hafta BBXM ile görüşür. Görüşüp ne yaparlar? İşlerin nasıl gittiğini sorar BBXM, çocuklara gerçekten ders çalıştırılıyor mudur? Kuran bilmeyenler öğreniyor mudur yoksa abi yatıyor mudur vs.

Her kişi bir üst abisiyle görüştüğü toplantı aslında sohbet şeklinde geçer. Başta saatlerce maneviyat yaparlar, Gülen’in vaazını dinlerler, Risale okurlar, Gülen’in kitabını açıp okurlar, 3 saat bunu yaparlar, 3 saat işleri konuşurlar. Toplantılar o şekildedir.

BÜM’ler BTM’lerin yardımcısıdır. Evde kalan üniversite öğrencilerin haftalık sohbeti olur, birinin sohbet vermesi, birinin de sohbette yenilecek maklubeyi ya da başka bir yemeği ayarlaması gerekir. Tüm bu işleri üniversite öğrencileri yapar. 1. sınıflara 3.sınıflar sohbet verir, 2. sınıflar da maklubelerini pişirir. Körler sağırlar birbirini ağırlar durumu vardır 😂 Kimse kusura bakmasın da durum budur, kimse ilahiyatçı değildir, kimse aşçı değildir ama bir şekilde işler yürür. Açarlar Gülen’in bir vaazını koyarlar, en kötü topluca herkes dinler sonra bir yemek yenir. 6 erkek aynı evde kalınca her gün bir sorun olur, evlerde kalan insanlar boş kalıp birbiriyle uğraşmasın diye herkese bir iş verilir. Hiçbir iş kalmadıysa bölge temizlik mesulü ilan edilirler, onlar da gidip evler temiz mi pis mi diye kontrol eder. Sakın ha haberlerdeki arama tarama mesulü ile karıştırmayın bölge temizlik mesulü gerçek manada evlerin temizliğini kontrol eder. Pis evleri gelir BTM’ye söyler, BTM’de gidip o evi, ev halkıyla birlikte temizler ve evdekilere temizlik kültürü oturtmaya çalışır.

Halk dışardan bakınca Hizmeti sadece o evler sanır, Hizmetteki çoğu insan da aslında Hizmeti sadece o evler sanır. Üniversite yıllarında o evlerde kaldıysa, orada gördüğü en büyük abiyi ki büyük ihtimal üniversite 4. sınıf öğrencisidir, büyük ihtimal Gülen ile görüşmese bile bir molla ile görüşen yetkili biri sanırlar. Oysa sadece buz dağının görünen yüzüdür bu kısım. Çoğu esnaf, kermes kuran teyze vs. Hizmeti o öğrenci evlerinden ibaret sanırlar. Orta okulda abilere gelmiş kişiler, 1. sınıfa giden abisini Gülen’den sonra Hizmetteki en yetkili kişi sanır. Tabi bu sanmalar bugün de devam etmektedir. Halkın bir kısmı FETÖ deyince dershane ve okulları düşünse de bir kısmı da bu öğrenci evlerini düşünmektedir. Ama buz dağının görünen kısmını değil görünmeyen kısmını düşünmek gerekir.

Esnaflar bölge imamını yetkili biri sanırlar. 3. sınıf öğrencisi bölge imamı takım elbise giyip badem bıyık bırakınca +10 yaş yaşlı durur 😃 . Şekilcilik çok önemlidir, herkes takım elbise ya da kumaş pantolon gömlek giyer. Badem bıyık bırakırlar, bazıları bırakmaz. Peki neden insanlar bunu yapar? Aslında hiçbir mantığı yoktur, tamamen şekilcilik ve karşı tarafın seni ciddiye alması içindir. Karşı tarafın peki niye ciddiye almayacağını düşünürsünüz? Çünkü 21 yaşında üniversite 3. sınıf bir öğrencisinizdir. 35-60 yaş aralığındaki esnaflara dini sohbet yapıyorsunuzdur. Herkes olabildiğince yaşlı görünmeye çalışır. Lise öğrencisi bile evlere gelince abisini çok yetkili biri sanır, çünkü abisi takım elbise ile gezen bıyık bırakmış biridir. Ağır abidir yani 😉 . Öğrencilerin asla sizi pijama ile görmemesi istenir, bu imaj bozulmasın diye. Siz de görmesinler diye çok uğraşırsınız çünkü gerçekten öğretmenlik gibidir bu işler ve aradaki sınır kaybolunca sizin hiçbir sözünüzü dinlemezler. Sözünüzü dinlemeleri önemlidir çünkü onlara sürekli etüt yaptırıp ders çalıştırıyorsunuzdur. Şimdiki fikrimi sorarsanız bunların hepsi zırva. Bol kumaş pantolon, gömlek, badem bıyık yerine, Peaky Blinders tarzı ya da Vikings Ragnar tarzı deri ceketle gezerdim😎.

Dediğim gibi her şey gönüllüdür, amirlik yoktur, size kimse emir vermez ama işte manevi baskı vardır. Kumaş pantolon giymelisin Gülen öyle istiyor dediklerinde bir şey diyemezsiniz. Sen kumaş pantolon giymediğin için o öğrenci seni ciddiye almaz ve anlattığın hakikatler makes bulmaz ise ahirette sen sorumlu olursun denir.

Gülen cemaatiyle karşılaşan kişiler bir şekilde bu evlerle yolu kesişir. Ya lise ve ortaokul talebeleri olarak abilere gelince bu evleri görmüş olur ya da üniversiteyken sohbetlere bu evlere gelirler ya da bu evlerde bir iki sene kalırlar. Bu şekilde gelen milyonlarca insan vardır. Bunların sadece %50’si belki daha azı Cemaat ile yola devam eder. Ve en son gördüğü o evleri ve o abileri de Cemaat sanırlar. FETÖ deyince de akıllarına onlar gelir. Peki değil midir? Değildir. Buz dağının görünen kısmıdır orası.

Hizmetteki ev hanımları, esnaflar, dershane ve kolej hocaları, kermes yapan teyzeler, öğrenci evlerindeki abiler ve ablalar, bunlar birbiriyle bağlantılıdır, çünkü bunlar görünür yüzdedir, illaki birbirleriyle karşılaşırlar, hücresel bir örgütlenme yoktur. Kolejin birinde Zaman Gazetesi’nin yazar- okuyucu buluşmaları olursa oradaki kalabalık işte bu kesimdir. Türkçe olimpiyatlarını dolduran kesim bunlardır. Tüm Türkiye’nin cemaat dediği kesim bunlardır. Tabanın büyük bir kesimini de bunlar oluşturur. Ama tek taban bunlar değildir mesela mezun olup bir işe girenler ne yapıyordur? Onların abileri kimlerdir? Bu üniversite öğrencilerin başındaki silsilede maaş alma nerde başlamaktadır?

Öğrenci evleri askerlikteki acemi eğitim gibidir. Herkes mecbur oradan geçer. Orası bir aşamadır. 4 yıl boyunca Gülen’in Müceddid olduğuna inanmanızı sağlayacak, körlerin sağırların birbirini ağırladığı daha önce kandırılmış kişilerin safça sizi kandırdığı, sizin de altınızdakileri kandıracağınız bir aşamadır.

Bölgedekiler hiçbir şeyi bilmez. Mesela Ergenekon davalarından kumpasa uğrayan bir kişinin çocuğu olabilirsiniz ve bölgedeki evlerde kalıyor olabilirsiniz. Bunun hiçbir önemi yoktur, babanıza gene kumpas kurarlar. Sizin evlerde kaldığınızı Hususi piramidindekiler bilmez bile. Siz de gelip bölgedeki abilerinize bu olayı anlattığınızda size saf saf bakıp o davaları cemaattekiler mi yapıyormuş, Allah Gülen’in prensiplerine aykırı davrananların belasını versin onlar kesin AKP’lidir cemaatten olmalarına imkân yok derler. Ve bunu samimi söylerler. Bölge yoluyla Gülen’e ulaşma, Gülen’i tanıyan birini bulmaya imkânınız yoktur. Bölgede yetkili biri bile yoktur. Gördüğünüz tüm kişiler hayatlarında 1 kere bile Gülen’i görmemiştir. Kimse mezun olunca nasıl bir şeyle karşılaşacağını, birim yapılanmasını falan da bilmez. Çoğu insan gene 15-20 kişiyle sohbetlere gideceğini düşünür. Bölgedeki birisinizdir, küçük bir ildesinizdir ve o ildeki tüm polis teşkilatı da cemaattendir. Biri size iftira atsa, tutuklansanız geçmiş olsun. O ildeki tüm polislerin cemaatten olmasının bir önemi yoktur, sizi kimse tanımaz, sizi kimse umursamaz. O polisler farklı bir piramittir. Bölgedekilerin yiyebileceği bir kaymak bile yoktur, cemaatten olmanın hiçbir faydasını görmezler. Tabi bölge piramidinin tabanından bahsediyorum, yoksa yukarı çıkınca durum değişir.

Cemaatin kolejlerinde okuyan ya da dershanelerine giden biri de olabilirsiniz ve babanızı Ergenekon’dan alırlar içeri ne yapabilirsiniz? Bunun yaşanmış örneği de vardır. Hiçbir şey yapamazsınız, dershane hocalarınız ve kolej hocalarınıza da deseniz onlar da hiçbir şey yapamaz. Esnaf tanıdığınız varsa onlar da hiçbir şey yapamaz. Çok zengin bazı esnaflar il imamıyla görüşürler belki onlar bir şey yapabilir ama onun dışında cemaatte muhatap bulamazsınız. Bizzat yaşadığım için yazıyorum bu satırları. Bölgede ulaşabileceğiniz en yetkili kişi ETM’dir ve o da bir hiçtir. Hususi birimin sizin akrabalarınıza çektiği operasyona dair en ufak bir fikri yoktur ve size onların kesinlikle cemaatten olmayacağını söylemekten başka bir şey yapmazlar. Ve bugün de o operasyonları anlatsanız size cemaattekiler bunu yapmaz diye inanmazlar. Ne kadar doğru bilmiyorum, cübbeli Ahmet’in 15 Temmuz’dan sonra anlattığı olayı bilirsiniz kendisini hapisteyken Adil Öksüz ziyaret etmiş ve bu işi biz yapmadık demiş. Bu hikaye doğru olmasa bile, 15 Temmuz öncesi hem Cübbeli’nin hem Aziz Yıldırım’ın bizi kim attırdı bilmiyoruz cemaatten gelip biz yapmadık diyorlar AKP’de biz yapmadık diyor tarzı şaşkın ifadeleri vardı.

Düşünüyorum 15 Temmuz başarılı olsa, bugün kimler içeri girerdi. Mesela bazı AKP’liler kendi yakını cemaatten kişileri kurtarabilirken, aynısı cemaattekiler yapabilir miydi? Hiçbir AKP’liyi kurtarabilirler miydi? Muhatap bile bulamazdınız, herkes salağa yatar, bu yapılanlar zulüm ama biz yapmıyoruz ama darbenin diğer ortağı Kemalist askerler yapıyor derlerdi. Darbeyi bile kabul edeceklerini düşünmüyorum, Kemalist süsü verip geçerlerdi belki, hatta cemaati temize çıkarmak için cemaattekileri bile ihraç edebilirlerdi. Ergenekon davasında Ergenekoncu diye cemaatten kişileri bile bilerek renklendirme projesiyle içeri atmışlar. Ama farz edelim darbeyi kabul ettiler Gülen Türkiye’ye geldi. Ben bir tane bile AKP’li kurtarabileceğimi düşünmüyorum. Yalvarsak da yakarsak da bir tane bile muhatap bulamazdık. Eski Üsteğmen Emir Yıldız nasıl komutanını Balyoz davasından kurtardığını anlatıyor. Evet hususi birimden yetkili birilerini tanıyorsanız, onlarla konuşabilirsiniz ama Hizmet’in görünür yüzündeki piramitler ile hiçbir şey yapamazsınız. Hiçbir abinin size bir faydası olmaz. Ancak sokağa çıkıp kendinizi yakarak bir farkındalık oluşturabilirsiniz. Cemaatteki üst yapı soğuk kanlıdır, öyle soğuk kanlı salağa yatarlar ki işle alakaları olmadığına sizi bile inandırırlar. Asla yüzünüze bakıp bu işi biz yapıyoruz ve geri adım atmayacağız demezler. Soğuk kanlı bir şekilde salağa yatarlar ve elinizden hiçbir şey gelmez. Görünür yüzdeki herkes o yüzden diyorum piyondur, çoğunun akrabası cemaatin hışmına uğramıştır, kimi kurtarabilmişlerdir? Hangi dershane hocası ya da kolej hocası bunlar bizim velimiz çok sevdiğimiz kişiler diye, bir ülkücü generali kurtarabilirdi? Ya da bu benim amcam ona dokunmayın diye hangi cemaatin evlerinde kalan bir abi, bir BTM, bir BBTM ülkücü general amcasını kurtarabilirdi ki? Ülkücüyü özellikle belirttim, Kemalistlerin genelde bu mahallede tanıdığı olmaz diye. Kurtarmaktan kastım da Ergenekon, Balyoz davalarıyla tasfiye edilmesinden kurtarma, cemaatten birilerinin yerine geçmesi için yapılacak olan kumpastan bahsediyorum. Buna rağmen hala bu taban kesiminden olup Twitter’da falan Tuncay Opçin’e olsun Önder Aytaç’a olsun, bunlar cemaatten değil diyenler olabiliyor. Dağdan gelip bağdakini kovmayın, siz cemaatten değilsiniz onlar ise tam merkezinde işin.

Ahmet
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

13 Yorumlar

  1. "cübbeli Ahmet’in 15 Temmuz’dan sonra anlattığı olayı bilirsiniz kendisini hapisteyken Adil Öksüz ziyaret etmiş ve bu işi biz yapmadık demiş" yorumunuz üzerine 2011'de Yusuf Gezgin sitesinden bir kesit sunuyorum:

    "Fatih İlçesi Çarşamba semtinde, CAH’ın üçüncü halka müritleri ile kurulması düşünülen sözde İslam Mahkemesi ve halk komiteleri ile ve alacağı kararların bırakın Türkiye’yi dünyada gündem olması birkaç saati bulmayacaktı. Hatta ve hatta üçüncü halka müritlerin ileri giderek vereceği idam hükümleri gündemi sarsacak mevcut iktidar daha ne olduğunu anlamadan alabora olacaktı. Hatta medyanın nasıl bir yön izlemesi gerektiği bile kodlanmıştı. Çünkü statüko yeni dönemde mevzi kaybetmek istemiyordu. Bakılması ve gözden kaçırılmaması gereken bir nokta kalın çizgilerle çizilecekti. Gündem Fatih’in Çarşamba semti olacaktı. Türkiye’nin bütün olumlu kazanımları bir kenara bırakılacak medya, STK ve Uluslarası güç merkezlerine yerleşen gruplar deyim yerindeyse bu sefer işi nasıl şansa bırakmadıklarını göstereceklerdi.

    İstanbul’un Fatih İlçesi Çarşamba semtinde yoğun olarak hayat bulan İsmail Ağa Cemaati üzerinde ince ince çalışanların CAH’ı kendi saflarına devşirmelerinde ellerini kolaylaştıran uçkur sevdasının bir gün karşılarına çıkacağı hesap etmemeleri şimdilik uygun bir zaman için sessizliğe bürünmelerine sebep olabilir fakat bu durum geçicidir. Çünkü İsmailağa cemaati içerinde kazılan siperlerin ve yerleştirilen maaşlı müritlerin görevi henüz bitmemiştir."

    Aşağıda ise operasyonu yapanlarla ilgili bir haber sunuyorum:

    "Ünlü, 2011'de gözaltına alındığında "Soruşturma 6 ay önce yapıldı" dendi. Ancak dosyada 10 ay önceki takip görüntüleri ve tapeler yer aldı. Takibin başlangıç tarihi ise Ünlü'nün bir TV programında "Dinler arası diyalog fasa fisodur" dediği tarihle aynı. Emniyet çevrelerinde; bu kendi düşüncelerinden olmayan herkesi düşman olarak gören paralel yapının öc alma opersyonlarından birisi olarak gösteriliyor. Soruşturma kapsamında Ünlü'yü gözaltına alan ve soruşturmayı yürüten ekibin başında yer alan dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, aynı zamanda "Şike" , "Ergenekon" ve "Balyoz" operasyonlarının da beyin takımında yer almış, 17 Aralık operasyonunun ardından Siirt İl Emniyet Müdürlüğü görevinden alınarak merkeze çekilmişti."

    Ayriyeten FG'nin Aşüfte olayını dünya basınına 16 Temmuz'da afişe etmesinden klasik FETÖ yöntemlerine aşina olmalıyız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğrucu davut27 Ağustos, 2019

      "cübbeli Ahmet’in 15 Temmuz’dan sonra anlattığı olayı bilirsiniz kendisini hapisteyken Adil Öksüz ziyaret etmiş ve bu işi biz yapmadık demiş"
      bunun aynısını baykalada söylediler bizimle alakası yok demişler hep ikiyüzlülük hep yalan hep sahtekarlık tabiki bir yerde patlayacak ama olan masumlara oldu ama onlarda akıllarını başına alıp bu çorabı başlarına örene hesap sormalılar bu örgüte cephe almadan devlete laf edenlere asla acınmaz bunu bilelim

      Sil
  2. Universitede bolgede kaldim ve bu yazidaki ofke alay karisimi uslubu anlamiyorum. Bolge yillari hayatimin en guzel yillariydi, yazar burada tam olarak neye ofkeleniyor gercekten anlamak zor. Universite ogrencisi gencler, dini yasamayi ve anlatmayi hayatlarinin merkezine koyarak bir universite hayati gecirmisler, burada anlatilan da uc asagi bes yukari bu. Tamam bu da, bunun niye bu kadar kotu birsey oldugunu anlamiyorum. Saydiracaksaniz birimlere istediginiz kadar saydirin, orada saydirilacak cok sey var da bolgeye ne diye sariyorsun birader. Bir de bu kadar kotuydu, seni zorla mi tuttular o evlerde? Manevi baskiyi falan gec, her yil ucte bir bosalip yeniden dolar evler, ucte bire sokmeyen manevi baski bir sana mi soktu?

    Cemaatten tanidiginiz oldugu icin hic bir operasyondan kurtulamazsiniz lafi, bence dogru olmamakla birlikte, dogru ise iltifat sayilir. Tanidik es dost kayirmaciligi yapmiyorsa cemaat, ki yapiyordur malesef, bunu niye bu kadar kotu gordugunuzu anlamiyorum. Kotu olan bu tarz operasyonlarda yapilan zulumlerdir, bu zulumleri kotulemek gerekir, bunu tartismak gerekir, cemaatten torpil ile bu zulumlerden yirtamiyorsunuz, cemaat bu kadar kotu bir yapi diye elestiri de pek acayip dogrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alay ve öfkeyle yazmadım, bölge hizmetlerini de eleştirmiyorum, cemaat tam olarak nedir insanların kafasında birşey oluşsun diye anlatıyorum, eleştiri olsun diye yazmıyorum.Şimdi bakınca komik geliyor o zaman yaptıklarımız bu alay ya da öfke değil ki, hadi emolojilerden alay ettiğimi düşündüğünüz de, öfke nerede?

      Adamın akrabasına haksızca hukuksuzca operasyon yapılıyor diyorum, yapan cemaat ve sen de cemaattensin ama engelleyemiyorsun diyorum, bu durumda sen cemaatten mi olmuş oluyorsun? diğer yandan cemaatin prensleri kaymak tabakası istediği kişiye torpil geçebiliyor diyorum, vurgulamak istediğim bu siz ne anlamışsınız. Yani senin akrabanı ergenekondan içeri atarlar hukuksuzca hem de onu da vurgulayım, iş hukuksuzca olunca durun bu benim akrabam ben cemaattenim yapmayın diyebilmen lazım değil mi aynı örgüttesiniz ama bunu yapamazsın çünkü PİYONsundur olayın özeti bu.
      -Ahmet

      Sil
    2. din adina ciddi fedakarliklar da gostererek ugrasan insanlarin hikayeleri simdi durdugunuz yerden size komik geliyorsa eyvallah. neyin komik oldugunu anlamiyorum ama siz bu komikliklere gulup eglenmeye devam edin o halde.

      Sil
    3. Geçmişe bakınca anılar sadece beni tebessüm ettiriyor. Din adına yaptığımızı sanıyorduk, Allah insanoğlundan bunları mı bekliyordu? Hayır, dönüp pişman olacak da değilim o yüzden gülüp geçiyorum sadece. İnsanların bıyık bırakması, kumaş pantolon+ gömlek ile gezmesi falan saçma ve komikti, sürekli Gülen ya da risale okunması saçma ve komikti, ilahiyatçı olmayan 3. sınıfların sohbet yapması saçma ve komikti zaten Gülen'in kitaplarını özetliyorlardı, sürekli kitap okuma kampı yapıp sanki büyük bir ilmi faaliyet yapıyormuş gibi sürekli Gülen okumamız oralarda saçma ve komikti. Ev imamlarına ya da BTM'ye bölgedeki herkesin kaderinin emanet edilmesi saçma ve komikti, İnsanlar Gülen okumayınca BTM'nin üzülmesi saçma ve komikti... Siz niye kızıyorsunuz anlamıyorum? Bizden önce coca cola'nın yasak olması kot pantolonun yasak olması gibi aşırı saçma ve komik şeyler de var da onları ben yaşamadım. Bunlara şimdi gülmeyip ne yapayım? Büyük bir oyunda piyonmuşuz, figüranmışız sadece. Fedakarlık sonu kadar var, ama ne için? İşte orası komik

      Sil
    4. ilginc, bolge yillari deyince benim aklima namaz, tesbihat, insanlara Allah i anlatmak vs geliyor, seninse aklina biyik gomlek falan geliyor demek ki. E o haliyle komik tabi ki.

      Sil
    5. Ariza zaten burda, normal hizmet gonullulerin aklina hizmetle alakali olarak, namaz tesbihat, istisare ogrenci ile ilgilenmek fedakarlik yapmak geliyor.
      Hal boyle olunca herkesi cok iyi insan sanip hatalarini gormuyorlar, uyarmiyorlar duzeltmiyorlar.
      Biyik, kumas pantolon, gomlek ...bunlar kult uyelerinin beyinlerinin tam yikanmis halini gosteriyor. sorgulamadan giy deneni giyen cikart dedigini cikartan insanlar,...

      ayni insanlar sorulari calarkende biyikli gomlekli abisinin sozunden cikmiyor.

      Kult bildigin kult..

      Sil
    6. cemaat icin kult benzetmesi yapilabilir, hakli yanlari da olur. Ama kult olmanin delili kumasn pantalon degildir. Bu tarz sekilci seyler her harekette az cok olur, Turkiyede daha cok olur. Solcu parka giyer, ulkucu biyigini sarkitir, iranci yakasiz gomlek giyer vs. Biraz ozenti, biraz grup ici baski, biraz insanlarini kendi aidiyetlerini gosterme istegi vs ile bu tarz grup ici kulturler olusur. Bunlar haliyle biraz toy davranislardir, ama bolge denince akliniza bu tarz toyluklarin gelmesi ilginc. Soru calma vs konularinda haklisiniz da bunun bolge icinde bu tarz bir ic kultur gelismis olmasi ile alakasini ben goremiyorum. Her ne ise, serinin devam yazilari cok daha iyiydi, o yuzden bu ayrintiyi bu kadar uzatmaya gerek yok bence.

      Sil
    7. Kumaş pantolon ve bıyığın önemli noktası şu, gizli kripto bir örgüt diyorlar, o yüzden değindim buna. Üniversite yıllarında herkesin ne olduğu belli sonuç olarak kimse kendini gizlemiyor. Ama işe girince tedbir yapan olabilir bu da aslında bölge ile birim arasındaki çarpıklığı gösteriyor.
      -Ahmet

      Sil
  3. Sapkasiz Kamil27 Ağustos, 2019

    Ama sen isin cok disinda kalmissin, ve olayi yanlis anlayip, yanlis aktariyorsun buyuk olcude. Soylediklerinde dogruluk payi var elbette. Ama ne semtci ne mintikaci, hic biri yok. Demek ki yeterince uzun kalmamissin, yapiyi gercek anlamda cozemeden ayrilmissin.. Ya da bolgeler 90'lardan bu yana cok degismis, cok gereksiz mesuller, imamlar turemis...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hangi konuda yanlış anlamışım bölgelerde değişik mesullükler vardı, semtçi denmiyordu artık.
      -ahmet

      Sil
    2. Sapkasiz Kamil30 Ağustos, 2019

      o zaman dedigim gibi, hersey son 10-15 senede cok degismis...

      Sil