Header Ads Widget

test banner

15 Temmuz Darbe Emrini Gülen Verdi Çünkü

Cemaati ABD’de tanıdım. 15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra mütevelliyi bıraktım. 15 Temmuz’da duygusal davrandım. Deliller ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra cemaatin kirli yüzünü kabul ettim. Hemen hemen herkes cemaat askerlerinin rolünü kabul ediyor ama hala “Gülen emri verdi mi vermedi mi belli değil” (yani kısaca cemaatin kötülükleri Gülen’e rağmen) diye düşünenler var. İlk yazımda neden darbe emrinin Gülen tarafından verildiği sonucuna vardığımdan bahsedeceğim.

Ben cemaatin kirli yüzünü Yıldıray Oğur ve Ceren Kenar’ın “15 Temmuz Darbesinin Arkasında Kim Var?” yazısını okuduktan sonra tam anlamıyla kabul ettim. Darbe iddianamesinde ortada. Yazımda delillerden bahsetmek yerine mantık ve muhakeme ile nasıl bu sonuca vardığımdan bahsedeceğim. 

Bir: 15 Temmuz gecesi Gülen isteseydi (17 Aralıktaki gibi, elini ve kolunu sallayarak, saydırarak) kamera karşısına çıkar ve “darbe yapanın elleri kırılsın” diyebilirdi ve DEMELİYDİ! (eğer darbe ona rağmen olduysa). Madem orduda o kadar “Hizmet sempatizanı” var, onlar da darbeye katılmaya kalkamazlar mıydı? (Anlaşılmayabilir parantezleri bazen kabul etmediğim tanımlamalarda yapıyorum. Yani bana göre ordudakiler Hizmet sempatizanı değil. Ya Gülen’in derin devleti, suç işlemediyse Gülen’in bir piyonu). “Tiyatro gibi” olaylar gerçekleşirken, siyasiler açıklama yaparken, Gülen neden bu tiyatroyu bozacak somut bir adım atmadı kameraların karşısına çıkmadı? Yapmadı çünkü emri o verdi. 

İki: Hapishanelerde isyan çıkarma (kısaca Sezai) olayı. Twitter’da ve cemaate gönül veren hesaplardan duymuştum. "Erdoğan hapishanelerde isyan çıktı mazereti ile hizmet gönüllülerine katliam yapacak" diye. Anlaşıldı ki İsyanı cemaat planlamış. Pennsylvania'ya kadar gitmiş ve Pennsylvania emri ile plan iptal edilmiş. Bu olayı bize bildiren kim? Cemaate yakın bir gazeteci. 

Şimdi planladıkları katliama mı YOKSA 

Suçu Erdoğan’a yıkmaya çalışmalarına mı YOKSA 

15 Temmuz’dan sonra bu istihbarat sisteminin bir şekilde ABD’ye kadar ulaşması mı YOKSA 

Pennsylvania'nın bu hain planı iptal etme gücü olmasına mı YOKSA 

Bütün bunları kamuoyundan gizlemeye çalışmalarımı daha rezil? 

Sizce 15 temmuzdan sonra bile istihbarat gücünü hapishanelere kadar götürebilecek bir "imam" 15 Temmuz öncesindeki bir darbeden haberi olmaz mı? Darbeden haberi vardı, isteseydi durdururdu, çünkü emri bizzat kendi verdi. 

Üç: Adil Öksüz’ün esrarengiz bir şekilde serbest bırakılması Kemal Batmaz gerçeğini değiştirmez. TSK Generali Hakan Evrim darbe gecesi Gülen’e yakın olan imama asker selamı veriyor. Daha ne olması gerekiyor? Ulaşılması bir devlet başkanından daha zor olan kişinin imzası ve videosu olması mı gerekiyor? Farz edelim ki Gülen emri vermedi ve Adil Öksüz bir ajan. Bu Gülen’nin hiyerarşik rejiminin ne kadar sorunlu olduğunu göstermiyor mu? Bu sistemi kuran Gülen hiç sorumlu değil mi? Ben Gülen yerinde olsam ve bana yakın imam bana rağmen, bana “gönül veren” askerlerle (3-5de olsa 100’de olsa fark etmez), benim sistemimi kullanıp darbeye teşebbüs etse, ben utanırım ve sorumluluk hissederim. Ben Gülen’nin yerinde olsam yanımdaki imamlara karate yaparım (belki onlarda ajandır). Ben Gülen olsam cemaati dağıtırdım çünkü artık bu iş benim kontrolümden çıkmıştır (eğer izni ben vermediysem) ve bu kontrolümden çıkan rezalet yüzünden 250’den fazla vatandaşımız şehit olmuş ve 100binlerce bu yapıya gönül veren (suçlu, çoğu suçsuz) insan vatanına sığamaz hale gelmiştir. Suçsuzlar benim kurduğum düzen yüzünden hain damgası yedi diye düşünüp onlarla öbür dünyada nasıl hesaplaşacağımı düşünürdüm. 

Seni yetiştiren anne ve babadan bahsetmiyoruz. Seni doktor yerine öğretmen yapıp Afrika’ya göreve gitmeni ikna eden bir insandan bahsediyoruz. Varını yoğunu hayır yapma niyeti ile mütevelli devşiren bir sistemden bahsediyoruz. Öğretmenin sadakatinden endişe duyup, onu bir zina ile test eden bir liderden, bir “alim”den bahsediyoruz (bir sohbette konusu geçmişti). Öğretmenin sadakatinden endişe duyup onu test eden neden askerlerini test etmez? Öğretmenin fedakarlığından kendine pay çıkaran bir cemaat neden askerlerin (ve imamların) hainliğinden kendini sorumlu tutmaz? Eğer Öksüz ajan ise Batmaz’da mı ajan? Ajansa hapiste ne işi var? Gülen Adil Öksüz hakkında ne demişti? İlk önce “bu harekete gönül veren biri” ve sonra başka bir demeçte Adil Öksüz’ü tanımadığını söylemişti. İki demecin çelişkisinden bahsetmektense, şu “bu harekete gönül veren biri” tanımlamasını bir masaya yatıralım. “Bu harekete gönül veren” 100binlerce insan var(dı). Kaç tanesinin Adil Öksüz gibi Pennsylvania kampında çekilmiş görüntüleri var? 10? 100? Tamam tamam, Gülen ile binden fazla insan fotoğraf çektirdi. Peki fotoğraf/video çektirenlerin kaç tanesi (ilahiyatçı maaşı ile) Business Class ile ABD’ye defalarca gidip geldi? Ve o fotoğraflardaki kaç kişi darbenin merkezinden çıktı? Gülen ve cemaati bunun gibi sorulara cevap veremez. Eğer dediği gibi Öksüz ve Batmaz ona rağmen darbe teşebbüsüne kalkıştıysa vicdan azabı çekerdi. Kurduğu hiyerarşik rejimin ne kadar sorumlu olduğunu kabul ederdi. Kabul etmiyor çünkü darbe emrini Gülen verdi. 

Dört: Bırakın Öksüz ve Batmaz’ı. Hadi onlar hain. Ya ona selam veren Hakan Evrim gibi askerler? (darbeden önce Gülen imamı) darbe emrini verdiği zaman bunun yanlış olduğunu, bunun için yetiştirilmediklerini, fedakar anadolu insanının onları VATANA ve MİLLETE HAYIRLI olması için yetiştirdiğini, Gülenin buna onay verse bile, bu zamana kadar söylediklerine ters olduğunu nasıl söyleyemez ve bu darbenin içinde yer alır? Çünkü Gülen’in 2 karakteri var. Biri sohbetleri yapıyor, diğeri mahrem “imam”lar aracılığı ile kendi “dünya görüş”lerine çok ters emirler veriyor. Bizim tanıdığımız (yani tabanın), zarar vermeyen yılanı öldürdüğü için yanındaki ile 3 gün konuşmayan Gülen ile, darbe emrini veren Gülen aynı kişi ama 2 ayrı karakter. Bu yüzden Hakan Evrim gibi “asker”ler Kemal Batmaz’a asker selamı veriyor. 

Gülen ve cemaati diyor ki “bizden olan arkadaşları da kandırmış olabilirler” bu ne kadar rezil bir açıklama? Darbede ismi geçenler belli. Sen söyle bakalım ey “Hoca” hangisi bizden hangisi bizden değil. Sen kurduğun yapının binde birini tanımıyorsun ama senin “imam”ların tabandaki bizleri bile 1 dolarla fişledi (pardon kayıtladı). Eminim aynı Excel dosyaları bürokrasin içinde vardır. Sen bilmezsin ama imamların kimin kim olduğunu çok iyi biliyor. “Cemaatine ihanet eden askerler şunlardır” diyemezler çünkü liste 3-5 kişi ile sınırlı değil. Gülen’de bunu çok iyi biliyor. Çünkü emri Gülen verdi. 

Beş: Darbe için “Bizden de arkadaşlar katılmış olabilir” rezil cevabını “cemaat”in genelinde görebiliriz ve çoğaltabiliriz. “Erdoğan beni bitirip bu sosyal hareketi bitireceğini zannediyor” demişti Gülen. Cemaat yazarlarının “Ergenekon'da hatalar yapılmış olabilir,” Mahmut Akpınar gibi tiplerin “Evet, hareketinde hataları oldu.” Bunun gibi benzer bir açıklamayı cemaat imamı bana demişti 15 temmuzdan sonra (geri dönmem için ikna görüşmesinde). Fazla kızmamak gerekiyor. Tepeden ne görüyorlarsa desek eksik olur. Tepeden ne talimat geliyorsa öyle konuşuyorlar. 

Cemaat yazarları "Ergenekon'da hatalar yapılmış olabilir ama aslen böyle bir örgüt vardır" diyorlar fakat Zaman ve STV, delilleri detaylı ve net bir şekilde yayınlıyorlardı. Peki hata nerde? Ahmet Şık Nedim Şener'in içeri alınması mı, yoksa Türkan Saylan'ın mı, yoksa Emin Şirin'in mi yoksa Tuncay Özkan'in mı? Peki suçlu kim? İçerden çıkmaları için dua ettiğimiz cemaat polislerimi? "sesimiz olsun" diye desteklediğimiz Zaman gazetesinin yazarlarımı? Burada cemaatten olmayıp da Ergenekon sürecinde cemaatin (ve kendi) ekmeğine yağ sürenlerden bahsetmeyeceğim çünkü onların suçları cemaatin suçlarını ört pas etmez. Ergenekon sürecinde kimin ne yaptığı çok açıktı ama şimdi hatalardan bahsederken 3. şahıstan bahsediliyor ve bir belirsizlik var. Twitter’da Adem Yavuz Arslan’a Adil Öksüz ve Kemal Batmaz’ı sordum, bana cevap olarak Adil Öksüz’den bahsediyor (esrarengiz kayboluşundan dolayı). Kemal Batmaz için bir şey diyemiyor çünkü talimatı öyle almış. 

Cemaatin bölge imamı beni geri dönmeye iknasında “ufak tefek hata yapılmış olabilir” deyip benim “maneviyatımdan endişe ettiğini” söyledi. Ben imamın bu söylediklerine inandığını düşünmüyorum. Tahminim Gülen’den aşağıdakilere böyle bir taktik verdiğini tahmin ediyorum (bırakan herkesle ayrı görüşmeler olduğunu duymuştum). 

Sağcısı solcusu, dinsizi dindarı herkesi kendisine düşman ettikten sonra Gülen (yine 15 temmuzdan sonra) utanmadan “Erdoğan beni bitirip bu sosyal hareketi bitireceğini zannediyor” diye açıklama yapmıştı. Erdoğan Gülen’i bitirmedi. Gülen ve cemaati kendi iktidar hırsı ile kendi kendini bitirdi. Yukardan aşağıya "cemaat sosyal harekettir, herkes hata yapar" tipindeki rezil/komik açıklamalar bana bir şeyi net bir şekilde gösteriyor. Bu Gülen'in geliştirdiği bir savunma taktiğidir. Ufak tefek şeyleri kabul eder gibi yapıp, hiçbir şeyi kabul etmez. Bu rezil açıklamaları yapıyor ve yaptırıyor çünkü darbe emrini o verdi. 

Altı: Bu kadar rezaletten sonra Gülen’den bir reform sözü var mı? Hadi en yakınındaki ona ihanet etti. Peki bu tür bir olayın tekrar yaşanmayacağı için Gülen veya cemaati ne söz veriyor? Hiçbir şey. Söz vermeyi bırak, “kampta hala ajanlar var, biliyoruz” diyecek kadar yüzsüzler ve yalancılar. Aslında gelecekteki felaketlerin kılıfını uyduruyorlar şimdiden. Gülen hiç merak etmiyor mu “benim en yakınımdaki bana ihanet ettiyse ya tanımadığım bölge imamları neler yaptı?” Utanmadan hala “taban tavan yok” diyecek kadar yüzsüz. Utanmaz çünkü emri o verdi. 

Yedi: 17 Aralık’ta ahitleşme yaptık ve hep beraber “amin” dedik. Bizim evimize ateşler salındı. Amin dediğim için pişman değilim. Darbeden aylar öncesinde olimpiyatlardaydık. “Yıkılmadık, ayaktayız” diyorduk. Sonrası malum. Rabbim duamızı kabul etti haksızı darmadağın etti. Gülen 17 Aralık’ta yaptığı ahitleşme ile yüzleşebiliyor mu? Yüzleşemez çünkü sonuç ortada. Yüzleşemez çünkü emri Gülen verdi. 

Rabbim cümlemizi onun şerrinden korusun. 

Murat Türkoğlu 
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

9 Yorumlar

  1. Oylamada 5 yıldız verecektim. Yanlışlıkla 4 yıldız oldu. İptal edip değiştiremiyorum. Adminin bilgisine :)
    Yazının tamamına katılıyorum. Eksiği var fazlası yok. 15 temmuzdan iki ay önce tutuklu olanlara avukat tutup masraf yapmayın temmuzda bu iş hallolacak dendiğini biliyorum. Türkiye'de din anlayışının temel sorunu ahlaksız olması. Kendilerine haksızlık yapılmadığı sürece hiç kimse ya da grup/cemaat/topluluk sesini çıkarmıyor. Mutlak adil olduğunu düşündükleri yaratıcı adına, haksızlık yapmayı, adam kayırmayı, kendi cemaatleri adına avantaj sağlamayı makyevelist düşünce ile mübah görüyorlar. İnsan kalibremizde bu düşünce ile yüzyıllardır şekillendiği için sağ, sol, laik, kemalist, dindar farketmiyor. Yargılananların büyük çoğunluğu suçsuz iken, çıkan her mahkumiyet kararını sevinç çığlıkları ile her beraati ya da takipsizliği araştırmadan dosyalara vakıf olmadan tepki ile karşılayan özellikle balyoz benzeri davalarda zulme uğramış bir kesim insanı dehşete düşürüyor. En iyi örneği Nedim Şener. Bu durumun tek istisnası ise Ahmet Şık. Ülke ne yazık ki iyi günlere gitmiyor. Bu durumun müsebbiblerinden biri de ne yazık ki bu cemaat oldu. Baştan itibaren proje imiş. Sadece Türkiye için değil Dünya için umuttu. Ama tam aksi sonuç verdi. Yanlışlıklar ile yüzleşme gibi bir niyet ise hiç birinde yok. Umarım gelecek nesiller yaşananlar ders alır. Fakat dünyadaki totaliter kapitalizme geçiş evresi içinde bunu başarmak, hele ki aydınlanma devrimini yaşamamış bir toplum için çok zor. Allah selamet versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma sibel yüksel, müyesser yıldız, hanefi avcı 3ü de ergenekon sanığı ve tepki veriyorlar, ahmet şık tek istisna değil.

      Sil
    2. Fatma Hanımı tanımıyorum. Müyesser hanım ve Hanefi Bey konusunda haklısınız. Onları atladım. Hepimizin çevresinde benzer o kadar çok kişi var ki, genelde her haksızlıkta tutarlı olanlar sosyalist sol gelenekten gelenler, kemalist sol gelenekten gelenlerde (CHP zihniyeti) bu tutarlılık yok. Onun için de CHP kimseye güven veremiyor.

      Sil
  2. Evet Gülen 15 Temmuz'da meydan okuduğunu 10 03 2019'daki Bamteli'nde "Ashâb-ı Kehf ve Hazreti Ali, yiğitlik timsali olarak anlatılıyor. Öyle idiler. Meydan okudular. Başa çıkamayacaklarını anladıkları zaman da hicret ve gaybubet ettiler. Esasen enbiyâ-ı ızâm da öyle yapmış." ifadeleriyle adeta itiraf ediyor.

    Burada Hz. Ali'den söz ettiğini iddia etmek saflık olur. Esasen Gülen'in sohbetleri sahabe ve din büyükleri üzerinden mesaj hatta miting vermek üzerine kuruludur. Tamamen siyasidir.

    YanıtlaSil
  3. https://viraverita.org/yazilar/kant-ve-foucault-aydinlanma-devrim-ve-toplumsal-degisim

    YanıtlaSil
  4. Yazınızda dediğiniz bir çok konuda haklısınız. Sadece bazı yerlerde '.... çünkü emri Gülen verdi' kısımları bağlantısız olmuş. Gülen'in sorumluluk almamasını ben de eleştiriyorum, Hizmet için eleştiriyorum. Darbe emrini verdi mi emin değilim. Bence darbe olacak diye söylendi, o da karşı çıkmayın, emir komutayı bozmayın dedi. Benim tahminim bu.

    YanıtlaSil
  5. Allah gulen haini ni bildiği gibi yapsın 100000'ce insanın kanına girdi işinden gücünden olmasına neden oldu hala kalkıp din Allah kitap diyerek kandırıyor insanları kusura bakmayın 15 temmuzu gorupte hala bunlara inanan varsa Allah bildiği gibi yapsın insanları ANLAYİN ARTİK BU ADAM BİR DARBEYE KARİSTİ KENDİ HAS ADAMLARİ BU DARBENİN İCİNDE CİKTİ MİLLETE DEVLETE KURSUN SIKTILAR DİN ALLAH SAHEBE İLE KANDİRDİ EVET 17/25 SONRASİ BEDDUASİ TUTTU CUNKU HAKSİZLİK YAPTİ HUKUKSUZLUK YAPTİ AMA DAHA DURSUN O BUNUN HAK TARAFİ VAR ALLAH O HESAP GUNU İSİN ZOR DUZENBAZ YALANCİ GULEN
    SORU CALMA DESEN VAR İTİRAFLAR İLE HERSEY ORTADA MAHREM YAPİLANMA DESEN VAR KUMPAS KURMA DESEN VAT GORUNUR YUZU ALLAH ALLAH ARKADAN DONEN SEY DİN DİYANET İLE ALAKASİ OLMAYAN SEYLER BİRAZ SAMİMİ OL BİRAZ HESAP VAR DÖN ULKENE BU KADAR İNSANDAN OZUR DİLE BU KADAR İNSANİN KANİNA HAKKİNA GİRDİGİN İCİN OZUR DİLE ALLAH'TAN AF İSTE SAİD NURSİ BAHSEDERSİN AMA O SENİN GİBİ KİMSEYİ SATMADİ TALEBELERİ İLE BİRLİKTE YATTİ MAPUS SİKİNTİSİNİ YASADİ OTURDUGUN YERDEN SOHBET VAAz vermekle bu işler olmaz Biraz Allah korkun inancın varsa gel ULKENE herşeyi açıkla teslim ol yürekli ol kandırdığın aldattigin insanlara şeffaf ol Tabi olabilirsin İTİRAFCU OLANLARA KAFİR DEMİSSİN YA HADİ ORADAN HOCA GORUNUMLU.... NEYSE ALLAHA HAVALE ETTİM SENİ ... KARDES YAZİN COK GUZEL KALEMİNE SAGLİK

    YanıtlaSil
  6. bu yapıyı tanıyan biri için herhangi bir delile gerek yoktur. darbede bu yapının rolu açıktır. fakat hiç düşünülmeyen, atlanılan bir parametre var: bu rolu kendi kendine mi edinmiştir yoksa bir üst akıl mı vermiştir? ABD, çekirdeği topraklarında bulunan bir yapıyı böyle bir olayda yönlendirmemiş olması, kendi kendine bırakması mümkün değildir.

    YanıtlaSil
  7. 15 temmuz darbe emrini Gülen verdi çünkü o askerler hocalarının emri olmadan böyle bir işe kalkışamayacak kadar beyni uyuşturulmuş ve mankurtlaştırılmış kimseler, derin bir hipnoz altındalar.
    15 temmuz darbe teşebbüsüne katılan İstanbul'daki
    Albay %72
    Yarbay %83
    Binbaşı %81
    Yüzbaşı %89
    Üsteğmen %82
    Teğmen %97
    Askeri Öğrenci %74'ünün
    Ankesörlü telefonlardan FETÖ abileri tarafından arandıkları tespit edilmiştir.
    Cemaatin, 15 temmuz darbe teşebbüsüyle ilgisi olmadığını iddia edenlerin kaçacak deliği kalmadı.

    YanıtlaSil