Header Ads Widget

test banner

Cemaatlerin ve Tarikatların Beklenen Bahar Yalanı veya Masalı…

Baharın muştusu, Günler Baharı Soluklarken, Özlenen Günler yakın…

Gülen cemaati yıllarca tabanını bu masalla uyuttu ve büyüttü.

O günlerde cemaatin içinde olan ben ne yaptım?

Bir anekdotla anlatayım,

Bir gün Kızılcahamam’da kamptayız. Büyük abiler seminer veriyorlar. Prof. Davut Aydüz konuşmasının bir yerinde “Özlenen, beklenen bahar yakın” dedi. Ben de seminer sonrası sordum,

Abi,
Bu baharı bir tarif eder misiniz?
Bahar geldiğinde, rejimin adı ne olacak,
Demokrasi mi, Şeriat mı?
Hilafet mi olacak,
Halkın dinden uzak olanları dindar mı olacak,
Türkiye çağ mı atlayacak,


Prof. Aydüz’e sorduğum bu soruyu belki en az 20 “Abi’ye” sormuşumdur.
Sorarken amacım öğrenmek değildi, amacım onlara bilmediklerini öğretmekti.

Sohbetlerinde “Baharı” kullanan ama baharın tarifini yapan görmedim.

Aslında bunu yazı konusu yapmayacaktım ama benzer ifadeyi geçenlerde cemaat tabanından biri yine kullandı.


Bu vesileyle Tayfun Tuna’ya Prof. Aydüz’e sorduğum soruları sorayım.
Varsa bir cevabı gerçekten duymak isterim.

Cemaatin yaşadığı ağır sürecin ardından tabana hala “bahar çiçekleri” metoforu üzerinden ümit vermesinin iki karşılığı vardır:

Ya bunca yaşanandan sonra baharın geleceğine olan inançları hiç sarsılmamış,
Ya da tabana yaşadıkları acıları unutturmak için masal anlatmaya devam ediyorlar.

Aslında bu yazıyı yazma sebebim Tayfun Tuna değildi.

1 Şubat günü İhsan Şenocak şöyle bir twit attı.

İhsan Şenocak’a sormaya gerek yok. Sohbetlerine baktığımızda onun bahar tarifi belli.

Şeriat gelecek,
Halife olacak,
Hanefi mezhebi üzerinden ehl-i sünnet ve’l-cemaat çizgisi takip edilecek,
Namaz kılmayan dövülecek tövbe etmezse öldürülecek,
Dinden dönen/mürted öldürülecek,
İnsanlar Lailahe illallah diyene kadar savaşılacak,


Buna bahar mı denir, yoksa kara kış mı?
Onların beklediği bahar İslam’ın kara kışı olacak.

Işid gibi örgütlerin sayısı artacak,
Onların tarif ettiği baharda münafık sayısı artacak,
Deist ve ateist sayısı artacak,
….

Bir de bahar meteforu kullanmayıp “Allah nurunu tamamlayacak” diyenler var.
Onların örneğini de Muhammed Emin Yıldırım Hoca bir sohbeti üzerinden vereyim. (Link)

Bu ve benzeri hocalar Allah nurunu tamamlayacak derken Kur’an’da şu ayete atıfta bulunurlar.

"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."(Saff, 61/8)”

Bu ayet, Peygamber Efendimizin 23 yıllık peygamberlik sürecinde Uhud savaşı sonrasına yani 16 veya 17. yıla denk gelen ayetlerden biri.

Süreç devam ederken Allah müminlere müjde veriyor. İniş sırasında 23 yıllık sürecin son surelerinden biri olan Maide sûresinde şöyle deniyor:

“…Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim… (Maide 3)”

Tamamlanacak “Nur”dan kastın vahiy ve İslam olduğu konusunda müfessirler ittifak halindedir. Zaten Maide 3. Ayette ne kast edildiği de anlatıyor.

Ayetin konsepti böyleyken, ayette geleceğe yönelik sübut-i zanni, ve delalet-i zanni bir işaret bile yokken, yani zamana ve mekana yönelik zanni bir delil bile yokken, ayeti “Allah nurunu tamamlayacak” diye günümüze taşımak zorlama bir tevil olur.

Hadi Muhammed Emin Yıldırım Hoca’nın dediği gibi olduğun varsayalım yukarıda sorduğumuz soruları tekrar soralım.

Sonuç cümlesi olarak şunları söyleyeyim. Rabbim onların beklediği gibi bir bahardan ve Nur tamamlamadan ümmet-i Muhammedi korusun.

Günümüz dünyasında baharın ve tamamlanmış nurun tarifini bu sitede 5 serilik bir yazıda anlatmaya çalıştım.

Bana göre en hayırlı baharın tarifi şudur:

• Müslümanlar hukukun üstünlüğü endeksinde en üst sırada olan demokratik ülkelerin modellerini kendi ülkelerine taşıyacak,
• Bütün inançlara eşit mesafe duran bir devletin bireyleri olacak,
• Hiçbir şekilde inanç üzerinde baskı yapılmayacak,
• “İman ettim” deme özgürlüğü kadar, “inkar ettim” deme özgürlüğü de olacak,
• Hadis-i şerifler hiçbir şekilde dinin ikinci kaynağı olarak kullanılmayacak,
• Mezheplerde hadis referanslı bütün helal-haram hükümleri devre dışı kalacak…


Ben varlığımı böyle bir bahara adadım…

İhsan Şenocak ve diğerlerinin beklediği bahar, mevcut kışı karakış yapacak, var olan Suud’un ve İran’ın yanına bir kötü örnek daha koyacak.
Bir kere daha Allah öyle bir bahardan bütün Müslümanları korusun,

Ha bu arada unutmadan yazayım,

Eğer yukarıda ismini verdiği kişilerden veya onların muhiplerinden bahar tarifi gelirse öğrenmek isterim..

Deniz Tavacı
Twitter: @DenizTavac 
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

39 Yorumlar

  1. Kıymetli hocaefendi, hizmet erlerinin felaha ermesine 4 parmak vakit kaldı dedi. Ya 4 hafta ya da 4 ay. İnşallah bu sefer tutturacak. Şaka şaka :))

    YanıtlaSil
  2. Fetullahçıların tabanını uyutmak için, atın önündeki havuç misali motivasyon unsuru olarak uydurduğu, uyduruk "bahar" havucundan, doğru/yanlış ama söyleminde samimi olan ihsan şenocak'a nasıl ve neden bağladın ilginç doğrusu. Herzaman ki gibi fitne peşindesiniz biz yandık sizi de yakacağız modundasınız.
    Şu soru sürekli kafamda dönüyor; Siz fetullahçılar var iken şeytana neden ihtiyaç duyuldu? Yada şeytan ve fetullahçıları ayrı görmem bir yanılsamadan mı ibaret, acaba özünde ikisi de aynı şey mi?

    YanıtlaSil
  3. haklısın. benimde dikkatimi çekti. nedense salt fetöye çakamıyorlar illaki yanında birilerine daha çakmak zorunda hissediyorlar. ve çok önemli bir farkı kaçırmış: fetö tabanı uyutmak için bahar vaadediyor, diğerlerininki samimi bir vaad. Yerindedir/değildir, gerçekleşir/gerçekleşmez o ayrı mesele.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlamadım diğer dindarların böyle bir hayali yok mu yani? Niye fetö vs demeden açıkça cevap veremiyorsunuz? Örnek vereyim.

      https://www.yenisafak.com/yazarlar/hayrettinkaraman/neyi-oyluyoruz-2037309

      Hayrettin Karaman bu yazıdan dolayı çok eleştirildi evet demek farzdır dedi diye. Ama benim asıl ilgimi çeken kısım şu kısımdı:

      "Nasıl bir ülke, nasıl bir düzen istiyorsunuz?
      Bunu kendinize sorun.
      İkinci sorunuz şu olsun:
      Bu hedefe bir adımda, bir sıçrayışta ulaşmak mümkün müdür?
      Mümkün değilse zamansız ve usulsüz sıçrayışlarla durmadan sakatlanmak mı istersiniz, yoksa hedefe götüren adımları, usulüne ve gereğine uygun olarak sırayla atarak her adımda sağlıklı mesafeler kat' etmek mi istersiniz?
      İşte bir de bunu oyluyoruz!"

      Açıkça hoca burada bugün için ulaşılması mümkün olmayan, bugün açıktan anlatılırsa gerçekleştirilemeyecek ama tahayyül edilen, bir noktada ulaşılmak istenen bir düzenden bahsediyor.

      Eğer diğerlerinin böyle baharları, hayalleri yoksa nedir burada Hayrettin Hoca'nın ulaşmak istediği düzen? Nedir bunun kuralları? Bunları kendisi başka yazılarında anlattı aslında. Cami cemaatinden sadece "güvenilir" olanların seçiciler kurulunu seçeceği, seçiciler kurulununsa başkanı seçeceği ve tüm gücün başkanda olacağı bir otoriter sistem.

      Fetöyle diğerleri aynı olmayabilir. Fetö CIA güdümünde de olabilir. Fakat diğer cemaatlerin otoriter bir diktatörlük hayal etmediğini düşünüyorsanız açıkça söyleyin bunu. Yok hayal ediyorlar ama onlarınki çok güzel olacak diyorsanız bunu da söyleyin. Söylemeyip alttan alta iş çeviriyorsanız sizin de fetöcülerden farkınız yok demektir.

      Sil
    2. Bu yorumu beğendim. Teşekkürler.

      Sil
    3. bende begendim. ama burda soyle bir problem var. Turkiye deki FETOye dusman olan dindarlarin cogu hala insani evrimlerini gecirmediklerinden dolayi ne bu yorumlari anlamazlar.

      Ben o yuzden bu insanlara cevap yazmiyorum. Bu insanlar Turkiyede bir ogretmen sirf cemaat mensubu diye hapis yatiyorsa ona iyi olmus diyebilecek kadar insan degiller.

      Allaha cok sukur 20 senedir Turkiyede degilim ve boylelerinin yuzlerini gormuyorum.

      Asagidaki Laik Turkiye yorumunada katiliyorum. Evet Ataturk sayesinde Laik Turkiye ile bahar gelmis. yada gelmek uzereyken biz sahte hayaller, umitlerle akli baskasina teslim etmekle ruyamizda bahar beklemisiz.
      Allah'in bahari yatan bagnaz muslumanlara degil.
      Insani insan oldugu icin seven, herkesin hakkini savunan, ve yatmayip calisan, serbest dusunen insanlara gelir.
      Musluman ulkelerde su anki rezilliklerinden kurtulmalari gozlerini acmalari aydinlanmalari ile olur.

      Sil
    4. Sizin yorumunuzu da beğendim, teşekkürler. Bir zamanlar ben de, benim görüşlerime ters gördüğüm kimseleri ülke için zararlı görme eğilimindeydim. Siyasetçilerin kutuplaştırıcı dili toplumu çok ayrıştırdı. Toplum olarak bir sorunumuz da bu. Birbirimize çok öfkeliyiz Yöneticilerimizi de liyakatli bulmuyorum, yönetime talip olan muhalefet liderlerini de. Onlardan büyük sorunları çözebilecek fikirler duyamıyorum. Dünyayla entegre olmuş, çok okumuş, çok kültürlü, alanında da yetkin ve dünyada ne olup bittiğini bilen kişilere ihtiyacımız var. Bu bakımdan aklı başında bireylerin münferit fikirlerini ilginç ve değerli buluyorum.

      Sil
  4. Deniz bey, sizin verdiğiniz bahar büyük oranda Laik Cumhuriyetin kurulmadıyla gelmiş, ama demokrasiye hala geçilemediği için soğuk mart nisan biraz uzun olmuş.

    Bahar istiyorsak eldeki cumhuriyete sahip çıkmalı, demokratişlesmesi için çaba garcamalı. Dediklerinizden bu çıkıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediklerinden hiçbir şey çıkmıyor kardeşim, zırva tevil götürmez. Adam hâlâ fetullahçı ve dolaylı yollardan fetullaha hizmet ediyor. Bu herifin bütün yazılarında fitne var, fetullahçılar olarak biz yandık, gerçek Müslüman cemaatlerini de aynı kefeye koydurarak yaktıracağız modundalar.

      Sil
    2. Nedir bu Cumhuriyet takıntınız anlamıyorum. Hayır yazılanlar laik cumhuriyet kurulmalıydıya filan gelmemiş. İsveç Danimarka İngiltere Belçika Kanada Avusturalya Yeni Zellanda ve başka pek çok ülke hep monarşiyle yönetiliyor. Yani hiç birisi cumhuriyet değil ama hepsi son derece özgür ve demokratik ülkeler. Buna karşılık Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore), Çin Halk Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti ve pek çok başka diktatörlükle yönetilen ülke cumhuriyet.

      Cumhuriyet'e bir karşıtlığım mı var? Hayır yok. Osmanlı ailesi çok kutsaldı, kalmalıydı vs. diye mi düşünüyorum hayır düşünmüyorum. Fakat 1.DS sonrasında yenilen tüm ülkelerde hemen hemen aynı zamanlarda kurulmuş bir rejim olan cumhuriyetin sanki kutsal bir rejimmiş gibi sürekli önüme getirilmesinden rahatsız oluyorum. Cumhuriyeti kurduk işin yarısı tamam gibi bir anlam çıkıyor yazdığınızdan oysa hiç de böyle bir şey olmadı. Kurulan cumhuriyet bir çeşit diktatörlüktü ve hiç bir zaman da tam manasıyla demokratikleşmedi. Kuzey Kore'nin laik bir cumhuriyet olması orada demokrasiye geçilmesi için yarı yolun tamamlandığı anlamına gelmediği gibi bizde de böyle bir anlam çıkmaz.

      Kimsenin Osmanlı'yı geri getirmeye çalıştığı yok (herhalde en başta Erdoğan karşı çıkar buna). Cumhuriyet rejimiyle kimsenin sorunu da yok. O halde artık sabah akşam cumhuriyet demek yerine biraz da demokrasi desin sekülerler. Siz duyuyormusunuz bunu bilmiyorum ama ben duymuyorum, duyduğum tek şey Kuzey Kore'de de var olan laik cumhuriyet.

      Sil

    3. Yorumlarda yargısız infaz yapılıyor.

      TR'de adı "Fetö" denen bir çuval açılıyor. İçine darbeye bizzat karışanların dışında Bankasyaya para yatıran, okullara çocugunu gönderen, sendikaya üye olan kısaca selam veren kim varsa konuyor.

      Bana göre örgütün gerçek amacını bilmeden, yani onun terör örgütü olduğunu bilmeden içinde bulunan insanlar Fetöcü değildir.

      Bunlara Fetöcü diyenler müfteridir. Bilerek veya bilmeyerek ülkedeki yargısız infaza ve kutuplaşmaya hizmet ediyorlar.

      Bana göre Deniz Tavacı'nın beyanı esastır. Fetöcü değilim diyorsa, değildir.
      Bu yorumları yazanlar bu kafayla “Tanrı” olsa geçmişte günah işleyen hiç kimseyi affetmeyecek, hiçbir tevbeyi kabul etmeyecek...




      Sil
    4. Acı çektin mi hocam, acı çeken yargısız infaz yapmıyor. Acı çekmeyense çok rahat damgalar, AKP'liler acı görmedi. Görmezler diyelim, görmeden inş kendilerini değiştirirler dürüst saygılı hoşgörülü olurlar.

      Sil
    5. Ülkenin anasını bellediniz hâlâ ajitasyon yapıyorsunuz. Nasıl canlılarsınız anlamadım ki, utanmanız da yok, işiniz gücünüz sahtekarlık alavera dalevera.

      Sil
    6. Anasını darbeye karışan fetöcüler belledi babasını da toptancılık yapan, yaşın yanında kuruyu yakan senin gibiler belliyor. Kötüyü kötülerken kötü olmak aradaki farkı sıfırlamak nasıl bir duygu... Yuh diyorum...

      Sil
    7. Fetullahçılar olarak gerçekten utanmaz arlanmaz münafık tiplersiniz.

      Sil
    8. Darbeye karışan-karışmayan ayırt etmeden Tüm fethullahçılara aynı muameleyi yapıyorsun. suçlu suçsuz ayırt etmeden tüm Yahudileri gaz odaların öldüren nazilerden bir farkın yok... Pes...

      Sil
  5. Yorumların tamamını okudum..aynı ülkenin hali gibi..çok yazık.. empati yok,öz-eleştiri yok,saygı yok,anlayış yok ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Terörist ile eşkiya ile katil ile empati mi kurulur, sen ne saygısından bahsediyorsun. Kimse bana masumlar mavalını okumasın, o teröristler eşkiyalar katiller o masum dediğiniz kişilerin içinden yetiştirildi, geri kalanlar hâlâ aynı potansiyeli taşıyorlar, militanlar gibi örgütlenerek organize hareket ediyorlar, bunlar mı masum.

      Sil
    2. Bunu sana cevap olarak yazmiyorum. Sadece senin yazinin uzerine yazip senin yprumunu okuyanlari uyarmak icin.

      Sevgili arkadaslar, iste su yorumu yapan elemanin mantigina gore, eger bir grup icinden alakali alakasiz bir kesim her hangi bir suc ile suclanir hatta o sucu yaparken yakalanirsa, o grubun hepsinin suclanmasi haktir diyor.

      Bu ne islam, ne hristiyanlik, ne yahudilik, ne de dinsiz imansiz olan ama insan olan insanlarin ahlaki ile uyusmayan mantiksiz bir yaklasim.
      Bu yaklasimla, Tum dunyada ki muslumanlarin hepsini bir ISID sapikligindan dolayi cezalandirabilirsiniz.
      bu mantiktan dolayi herhangi bir insani herhangi bir sacma sapan nedenle turlu iskenceler yapabilirsiniz.

      Bu mantikta olan insanlar sadece Turkiyenin degil, dunyanin basina beladirlar. bunlarin egitilme, tedavi edilme gibi bir durumuda yoktur. Cunku bunlar ancak kendi canlari yaninca aglar, dunyayi yikar, ama baskasi zulme ugrasa mutlaka bir halt yemistir der.

      Dolayisi ile hic ugrasmayin, bu insanliktan nasibini almamislarla.
      bunlarin sonu herkesten ama herkesten kotu olacak.

      Sil
    3. Eleman kendi kendine vermiş cevabını sondan ikinci paragraftan alıp yapıştırayım kendi kendine konuşsun.

      "Bu mantikta olan insanlar sadece Turkiyenin degil, dunyanin basina beladirlar. bunlarin egitilme, tedavi edilme gibi bir durumuda yoktur."

      Çok doğru Türkiyenin değil dünyanın başına bela oldunuz ve tedaviniz yok, o zaman ...

      Sil
    4. Bu tartışmanızı ve hitler gibi "tedavi yok, o zaman... yok edilmelisiniz" imanınızı okuyunca dehşete kapıldım.

      En çok dindarlar birbirini öldürüyor, dün kardeşim dediği kişinin bugün karısına helal diye sulanabiliyor, öldürmeyi hak görebiliyor.

      Noluyoruz Allah aşkına. Bi sakinleşsek artık.

      Sil
    5. Hic bir sekilde herhangi bir suca bulasmamis insanlara bunu reva goruyorsunda,

      Ne istedilerde vermedik diyen Tayyibi,
      Dibine kadar destek olan Bulent Arinca ne diyorsun.
      Eger bir zavalli ogretmen sadece dershanesinde calismis diye hapislerde curuyup oluyorsa
      Bu isleri beraber yapip her turlu devlet imkianini acan Tayyibin pesinden gidiyorsan
      kusura bakma dunyanin basina hbelsiniz
      egitilmezsiniz.

      Cemaatin icinde ogretmenlik yapan, ogrencilik yapan zavalli insanlarin Tayyip kadar istihbarati yoktu, beraber yaptilar ne yaptilarsa. Sizin gibilerde bugun Tayyibin pesinden gidin, yarin sizide yer canavar.

      Sil
    6. Sen olayı çooooooook yanlış anlamışsın. Burada tayyipçi perinçekçi kimse yok, onlar örgüt tarafından sizin kafalarınıza yerleştirildi, her baktığınız yerde tayyipçi perinçekçi görmeye başladınız, bu psikozdan kurtulmanın en kolay yolu örgüt ile bağını koparmaktan geçer. Bir de yanında 10 mg. olanzapin verdik mi sana bir aya kalmaz iyileşir, dünyayı daha sağlıklı algılamaya başlarsın.

      Sil
    7. Adsız 11 Şubat 2020 12:09, Kişisi anlaşılan mental retardasyondan muzdarip.
      Bu tipler, Üni. sınavlarında okuduğunu anlamadığı için türkçe metin sorularını boş geçer, gerçek hayatta oradan tanıyabilirsiniz bunları.
      İkili diyaloglarda papağan misali ezberden konuştukları için anlamanız biraz zordur.
      Bu tipolojiye sahip olduğunu düşündüğünüz canlıların önüne kısa bir metin verin ne anladın diye sorun.
      Sizin anlayacağınız Turing testi gibi birşey, bütün fetullahçılarda çalışır.

      Sil
    8. Nasil bu idiyotlar onune geleni fetocu orgutcu diye etikitliyor.
      Onun gibi bu arkadaslari Tayyipci, Perincekci diye etiketliyebiliriz.
      Bunlara 10 mg bir sey vermeyede gerenk yok.
      nefes alinca zaten high oluyorlar bu idiyotlar.

      Bu munferit platformunda yaptiklari ahlaksiz, insanliktan yoksun yorumarla buralari kirletiyorlar bu cirkin insanlar.


      Sil
    9. Adsız 12 Şubat 2020 01:10, zaten öyle yapıyorlar aynı şekilde cevap verince senin gibi zırlıyorlar.
      Ayrıca sormadan edemeyeceğim "Onun gibi bu arkadaslari Tayyipci, Perincekci diye etiketliyebiliriz." Bu cümlede geçen "etiketleyebiliriz"deki sizler kim oluyorsunuz, örgüt deyince de zırlıyorsunuz, bu cümle örgütsel hareketin söyleme dökülmüş halidir.

      Sil
    10. Insanlarin kim oldugunu ne oldugunu bilmeden onlara sen orgutsun sen Feto sun diye konusan. sucsuz insanlari sen bunlarin dhaa once okulunda ogretmen oldun ne halin varsa gor diyenler var ya.
      onlari hic bir orgut uyesi olmadan toplu olarak etikiketlliyoruz. Sen benim FETO den oldugumu nerden cikardan . ben sadece senin gibi Turkiyede nefret sucu isleyen insanlardan tiksinen insan haklari savunucusu biriyim.
      Senide Perincek ve Tayyip ile ayki pakette degerlendiriyorum. cunku onune geleni FETO cu diyip yaftalayip nefret sucu isliyorsun.

      Baska Kapiya. belki bulundugun ulkede senin gibiler rahat oluyor ama bu yuzden bulundugunuz sevuyedende yukari cikamayacaksiniz. Keske batarken baskalarinida batirmasaniz..

      Sil
    11. Gerçekten kafanız çalışmıyor ve hukuk denilen sistemden bihabersiniz anlaşılan. Sana bilale anlatır gibi anlatayım yoksa anlayacağınız yok.

      Örgüt: Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik.

      Terör örgütü: Terör ya da yıldırıcılık, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, belirlenen hedef gruplara veya resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet/korku içeren yolu kullanan, kişilerin oluşturduğu birliktelik.

      Silahlı Terör Örgütü: Bunu anlarsın artık daha açıklamaya gerek var mı?

      Örgüt: Hukuk önünde suç değil.
      Terör Örgütü/ Silahlı Terör Örgütü: Hukuk önünde suç.

      Sen adına ister cemaat de ister tarikat de bunun adı örgütlenmedir/ örgüttür ve suç değildir. Ama fetullahçılar gibi terör örgütüne hele ki silahlı terör örgütüne dönüşürseniz bu dünyanın her yerinde büyük suçtur.

      Sil
    12. Hiç sorun yok. Terör örgütü tanımının geniş yapılmasında da sorun yok. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Ama keyfi olmayacak cezalandırma. Fetönün yurdunda kalan 18 yaşında öğrenciye 7,5 yıl veriliyorsa bir zahmet Hüseyin Gülerce'yi içeri alıp herkese yaptıkları gibi 15 gün nezarethanede üst üste yatırıcaklardı. Sonra itirafçı olup seni Best kalacaktı. İnsan içine de çıkamayacaktı. Ama baş köşede oturup onu bunu fetöcülükle suçluyor kendisi. Ne istedilerse vermeyi filan geçiyorum. Bunlar olmadan yapılan şeyin hiç bir meşruiyeti olmaz. Üç adam canice cinayet işlese ele başına bu benim adamım buna dokunmayın deyip yardımcı olanı idam etsen buna adalet denir mi? Zulmetmek kolay atarsın çoluk çocuğu hapse mahkum edersin ömür boyu. Ama yaptığının Çin'de Myanmar'da İsrail'de yapılandan farkı yoktur özünde. Gücün var birilerinin üstüne çöküyorsun. Adalet olmadan ne kadar çökerse o kadar zalim olursun ancak.

      Sil
    13. Masum dediğiniz kişilerin örgüt ve sümüklü mesih feto aleyhine hareketlerini de görelim ki tövbekar olduklarına dair samimiyetlerinden şüphemiz olmasın.
      Yoksa sen ben vs. bunlar için masumlar diyeceğiz, ama sözde masum denilen piyon maraba takımı hapisten çıktıktan sonra örgüte aidiyetini sürdürecek, hdpkk ile işbirliğine kalkışacak, yurtdışında ülkenin kuyusunu kazacak, vatan ve millete ihanete devam edecek, yok öyle bir dünya. Eğer böyle olmayacak ise aksi durumda sen sonuna kadar haklısın. Ama %99,9999 'u benim dediğim tarzda oluyor.
      Ayrıca verdiğin örneklerin hepsi logical fallacy dir.

      Sil
    14. Bu da engin hukuk bilgili zirtapoz mantigi
      Masumsan suclanan insanlar aleyhinde bir seyler yapacaksin.
      yoksa suc islemediysen masum degilsin.
      Masum olmanin sarti birileri suclandiysa onun aleyhinde birseyler yap.

      HMMMMM ne diyim
      Vallaa ilginc beni maziye Magna Carta oncesine goturdu bu sacma mantik.
      Bravo....
      hayran kalinacak bir gerzeklik.

      Dunyada neler var deyip insan haline sukretmeden edemiyor.

      Cok sukur

      Sil
    15. Kendi adıma ben masum demiyorum kimseye. Hüseyin Gülerce'ye niye dokunulmadı diyorum. Suçlular arasında keyfi olarak ayrım yaparsan adaletten bahsedemezsin. İki caninin ikisini birden cezalandırmak adalettir. Birisini işine öyle geldiği için koruyup diğerini de işine öyle geldiği için cezalandırmaksa zulümdür. Açık mı?

      Sil
    16. Hocam suc islemediysen masumsun. Adamlar ulkeyi soydular talana cevirdiler binlerce insani bir gece issiz assiz biraktilar. Birak bu Tayyipci, Devletci, perincekci hayvanlari. Cemaatin 99.999999% sucsuz. Digerleride Tayyip kadar Tayyiple beraber suclu. olay bu kadar.
      Bu salaklara dunyanin heryerinde millet bir yerleri ile guluyor.

      KHKlilar, hapistekiler, cemaatci olsun olmasin, hdp li olsunnolmasin, baris akademisyenleri olsun olmasin sucsuz.
      Bu hayvanlar cocuk tecavuzculerini saliyorlar, ogretmenleri atiyorlar iceri.

      Bu munferite de utanmadan zibidi zibidi yorum yapip millete hukuk dersi diye salakligini anlatiyor.
      Boyle mantik mi olur.
      Masum oldugunu ispatlaman icin tutacaksin FETO ye karsi tavir takinacaksiz.
      yani masum olman icin suc islememis olmak degil, FETOye ve suna buna tavir takinmak lazim,
      Dunyada boyle gerizekali mantik ancak Turkiyede bu kafada olan TAYYIP ci, DEVLETci, Perincekci. itler de var

      Sil
    17. Adsız 14 Şubat 2020 05:16; Dikkat et o güldüğün biryerlerini gün gelip tıkamasınlar.
      Yazdığın herşey kara propagandadan ve safsata/saçmalıktan ibaret, bu sitede bu kadar saçmalayabilecek "mental retardasyonlu" deniz mahlası ile yazan ajan provakatörden başkası yok.
      Bu deniz, zamanında kesin çantayla para toplayan maraba takımından, sen artık bu olacaksın demişler o da rolünü deli taklidi yapmak zannetmiş anlaşılan.

      Sil
  6. Yazar yerinde bir soru soruyor. Sadece Gülenciler için değil bu soru, "bahar gelecek" diye konuşan herkes için ortaya açık bir soru. İhsan Şenocak'a da, Cüppeli'ye de, A-B-C tarikatlarının üyelerine, yöneticilerine ... hepsine. Bahsettiğiniz bahar nasıl bir rejim öngörüyor?

    YanıtlaSil
  7. "Ayetin konsepti böyleyken, ayette geleceğe yönelik sübut-i zanni, ve delalet-i zanni bir işaret bile yokken, yani zamana ve mekana yönelik zanni bir delil bile yokken, ayeti “Allah nurunu tamamlayacak” diye günümüze taşımak zorlama bir tevil olur."
    Bu nasil bir cümle ya???
    Cehalet.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin cehaletini gösteren bir gösterge olmuş... ben anladım

      Sil
    2. Hakaret maksadıyla söylemedim cehaleti.
      Lügata açın bakın.
      Sübütü kat'ı başka birşey delaleti kat'ı başka bir şey.
      Sübütü kat'ı bu cümlede yersiz.
      Gözden kaçmış olabilir diyeceğim bu cümlede, ama başka yerlerde de yazarın bu konulara çok vakıf olmadığı anlaşılıyor.
      Altına basarak söylüyorum, bunu hakaret vari veyahut cemaatin "ilahiyatçı takılan tiplerin" üslubuyla söylemiyorum :)

      Misal hadisleri toptan reddetmek ile alakalı ne kadar tenakuze girdiğinin farkında değil yazar.
      Aynı problem metinsel yaklaştığımızda Kuran içinde söylenebilir o zaman (misal: daraba, el kesme, er-ricalu kavvamuna vs.).
      Bu metodu genellikle kurancılar izliyor (homojen olmasalar da Türk düsüncesinde ki popüler temsilcileri: Edip Yüksel, Mehmet Okuyan, İslamoğlu, Caner Taşlaman vs.)
      Herkes inancında ve metodunda hürdür.
      Yalnız bu tür yaklaşımlar ilmi tutarlı değildir ve ancak belki "günü kurtarmaya" yeterlidir.
      (Misal bkz.: https://www.youtube.com/watch?v=O3JQ-jbNRkE)


      Saygılarımla

      Sil
    3. nazik açıklamaniz için tşk

      Sil