Header Ads Widget

test banner

Mustafa Akyol ana akım İslam anlayışını ve KHK’lıların durumunu değerlendirdi

Mustafa Akyol ile yapılan söyleşiyi aşağıdaki videodan izleyebilir, fikir görüş ve önerilerinizi yorum olarak bizimle paylaşabilirsiniz. 



author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. cemaat tabanındaki mağdurların bu yapının tepesindekilerden hesap sorması nasıl olmalı

    kimisi işini kimisi eşini kimisi aklını sağlığını kimisi hayatını kaybetmiş bu mağdurlar sadece gönül mü koymalı allah cezanızı versin mi demeli

    hala insanların başlarına bir sürü gaile açabilecek durumda bulunan bu tepedekileri tutup hukukun önüne çıkartmak en temiz çözüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mağdurlar içinde bulundukları durumdan çıkmaları lazım ki hesap sorabilme durumuna gelsinler. Bu bile olsa nasıl hesap sorabilecekleri belli değil. mahkemeye gidip tazminat mı isteyecekler. Devletin elinde bu kadar imkan varken sorumluları mahkeme önüne çıkartmıyorsa, mağdurlar nasıl yapacak. Bu kadar köşe yazıları yazarlar insanlar bu kadar mağdur ortada iken hesap vermesini istediğiniz insanların ne kadar umurlarında?

      Sil
  2. Diyor ki, soru calma olayini, santajlari cemaatin tabaninin tavanini sormasi lazim. bunu ne zaman diyor. Bunu hemen khk lilara ve tavana yapilan cok kotu amaaaaaa dedikten sonra diyor.

    Kardesim Amasi mamasi yok bu dediklerinle cemaatin tabaninin alakasi yok. Senin bildigin yolsuzluklari ahlaksizliklari cemaatin tabani bilmiyordu.

    adam olsan amasiz mamasiz bu yanlistir dersin insan haklarini savunursun.

    Ayri olarak, ayni cumle ayni paragrafta kullanmadan Guleni ve diger suc isledigini dusunduklerini sucla elestir......

    iste aydinin karakterlisi ve karaktersizi arasindaki fark bu...

    Akyol bos sun bos.


    YanıtlaSil
  3. Mehmet akifin güzel bir sözü var. "zaman geçtikçe ya insanlar hataları ile yüzleşir, yada yüzsüzleşir". bu kadar vahim olaylar yaşanırken hala gak guk lay loy lom oluyorsa daha ne denebilir. hata gelin olmuş kimse almamış bunlar mı alacak. Ayrıca bütün olan bitenlere bakınca sanki danışıklı bir dövüş varmış gibi gözüküyor. her kesimin tepesindekiler ballı börek, alt tabadakiler sıkıntılı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle danisik dogus var. birsuru masumun mahvediyorlar. biri Gulen magduriyetten sempati devsiriyor. halbuki kendisine olan bir sey yok. Oteki ise korku salip diktasini oturtuyor. Bu Akyol'da aklinca yorum yapiyor.. gec bunlari anam babam gec

      Sil
  4. Lisel Hintz ile katildigi dini ozgurluklerin tartisildigi toplantıda da izleme fırsatım oldu. Söylemleri net değildi. Youtube MFP söyleşisi de benzer idi. Yavan... Sorry...

    YanıtlaSil
  5. diktaymış ne zamandan beri seçilen dikta oluyor halk seçmiş bizene
    ömürboyu lider olan hoca oluyor değilmi diktanın alasıdır
    dünya tersine döndü böyle başa böyle tarak önce fetöye cephe alın o bitince işiniz hallolur fetöye gelince laf yok başkalarına saydırırsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yazanları illa bir yerlere yaftalamadan söylemek istediklerini dinleyecek kadar insanlığımızı kaybettikmi?

      hitler de seçimle geldi diktatör değildi diyebilir misin? seçimle gelen kendi şahsı için ortam oluşturuyorsa, diktatördür bu kadar net. vatandaşa gelince asgari ücret olarak 2000 yeterli görüp te kendilerine bunun 35 katı maaş (76.400) alanlara ne denir söyleyin bilelim. müslümanlığa sığar mı? insanlığa sığar mı?

      islamda hocalık, abilik diye bir şeymi var. şeyh uçmaz mürit uçururur denir ya müritler uçuruyorsa uçurdukları kişide ona müsade ediyorsa egoisttir bencildir bundan zevk alıyordur.

      ha şeyhi uçuran müritler, ha başkanına toz kondurmayan, ona Allahın vasıflarını yakıştıran partizanlar aralarında ne fark var.

      neden yaparlar bunu? onlara dokunulmazlık atfedecekler ki kendileri de dokunulmaz olsun. en ufak bir eleştri olunca vay sen benim hocama nasıl dersin, vay sen benim başkanıma nasıl dersin diyerek seni ezsin, katletsin, sana canı istediği gibi davransın.

      karşısındakinin ne dediği, ne olduğu ne anlatmak istediği önemli değil. hocası ona cehennemlik dediyse nakarat hepsi birden ona kafir gözüyle bakar, başkanı birisine terörist dediyse sen ondan iyimi bileceksin o diyorsa teröristsin sen kardeşim cevap vermeye savunmaya hakkın bile yok.

      Sil
    2. erdoğana şu anda sizden daha çok kızgınım ama ben devletini seven biri olarak halk seçince seçmiş der işime bakarım devlet geleneğim budur şunları bunları bahane ederek gemiyi batırmayı düşünmüyorum içimizde birbirimize ne dersek diyelim dış güçlere karşı birlik olalım

      Sil
    3. En son bunu Almanlar dediginde 50 60 milyonu katleden bir manyak tum dunyayi karanliga bogmustu.

      Sil
  6. seçilenleri eleştirmek, yaptıklarını uygun görmüyorsak karşı çıkmak fikirlerimizi beyan etmek devletimizi sevmiyoruz demek değildir. halk iş yapsın diye seçti. lafa gelince hepsi meydanlarda bize hizmet etmek için oy istemiyor mu? yani bana hizmet edecek? yani ben belediye başkanını neden seçiyorum. çöplerimi toplatsın, suyumu akıtsın, ulaşımımı sağlasın. bana hizmet etsin.

    kısaca evine hizmetçi alıyorsun ona maaş veriyorsun. senin işlerini görsün, ama hizmetçiye tapıyormusun? sen seçtin diye hizmetçi sana herşeyi söyleme hakkımı var? temizliğini yapmasan bok içinde kalırsın, yemeğini pişirmesem aç kalırsın, suyunu vermesem suzuluktan çatlarsın diyebiliyormu?

    evine işyerine aldığın bir görevli böyle derse ne yaparsın? şimdi sen bu görevliyi eleştirince yaptıklarından hoşnut olmadığını belirtince evinmi yıkılacak. dış güçleremi, çalışmış olacaksın. birbirimizi yemişmi olacağız.

    devletin temeli bir insanı eleştirdik diye yıkılacak kadar çürük mü? bir parti iktidardan giderse devlet yıkılacak kadar dayanıksız mı? nasıl bir devletki bu bir bazı insanların yaşamasına görevde kalmasına bağlı. devletimiz kaç yıldır ayakta bu insanların çoğu düne kadar yoktu bile? şimdiye kadar kaç hükümet geldi gitti, kaç parti tarih oldu gemimi battı?

    17 imparatorluk, 50 ye yakın devlet kuran bir milletten bahsediyoruz. selçuklu da osmanlı da ebed müddet devlet dedi ne oldu hani neredeler? ne oldu da tarihte yerlerini aldılar. biraz araştırın. basma kalıp gibi sizi yönlendirenlerin cümlelerini tekrar etmeyin.

    kendimiz kandırmayalım. kendisini eleştirilmesini hazmedemeyenler eleştirilecek işleri yapmasınlar. yok gemi batarmış, yok işgal olurmuş? eğer bir devlet bir faniye kaldı ise vah o devlete vah o devlete.

    YanıtlaSil
  7. Günümüzün en büyük problemi, doğru bilinen yanlışların ifade edilmesine karşı saldırganlık yapılması. Bizi bitiren de tam olarak budur..

    günümüz müslümanlarının en büyük eksiği ve birçok zaafının ana kaynağı "eleştirel düşünme"ye sahip olmamasıdır. acilen bu eksiklik giderilmelidir.

    doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilecek bir bakış açısına sahip değilsek vay halimize ....

    “Gerçekleri dile getirirsem dışlanırım” korkusu yaşadığın topluluk, içinde olmaman gereken topluluktur.

    Hayatınızda hiç düşünerek, sorgulayarak, delilleri inceleyerek, fikir sahibi olarak, bilginizi artırmaya çalıştınız mı? yoksa, başkalarından duyduğunuzu papağan gibi tekrarmı ettiniz ?


    Soyleyecek sözü olmayanlar sarılır taşa...Bayır aşağı ,kestirme yoldur şiddet. kınamayın uzulun.

    Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz;

    Allah adına kaz gibi yolunmuş insanların mecburi boyun eğişlerini “ibadet”, acizliklerini “tevekkül” olarak sunmaları sizi rahatsız etmiyorsa imanınızı gözden geçirin...

    Kula kulluk yapmıyoruz diyenler, bilinizki, "insanın insanı yönetmesi, kula kulluk denilen şeyin ta kendisidir". Yöneticiler, insanları yönetmezler, onların görevi, Nisa 58 deki gibi "insanlar arasında adaletle hükmetmek" dir. dikkat ediniz. "İNSANLARA HÜKMETMEK DEĞİL, İNSANLAR ARASINDA ADALATLE HÜKMETMEK"

    Buna uymayan yöneticiler, ihtiyaç sahibi insanları istismar eder, onların ihtiyaçlarını yine onlara karşı silah olarak kullanır, parayı tahakküm aracı olarak kullanıp, geçimi için çalışanı kölesi gibi görür, ona istediği her şeyi yapabileceğini ve yaptırabileceğini zanneder. İşte bu kişiler aslında, kendilerini tanrı, diğerlerinide kulları görmektedir.

    Yeri geldiğinde kendine karşı olmayı, alışkanlıklarını terkedebilmeyi, kendini ahlakî ve fikrî açıdan yeniden kurmayı becerebilen insan tekâmül eder, diğerleri ot gelmiştir saman gidecektir...

    Kendilerini olmazsa olmaz gören hasta ruhlu insanları, olmazsa olmaz görenler de en az onlar kadar hasta ruhludur.

    Zamanın hakikati! Şu andır... İçinde olduğumuz an!
    Ya 'AN'ın içinde 'bir' hakikat olursunuz... Ya da! Kaybolursunuz..


    Müslüman gücün ahlâkına değil, ahlâkın gücüne talip olmalıdır.




    YanıtlaSil