Header Ads Widget

test banner

Mahrem Yapı Neden Tehlikeli?

Öncelikle eski bir mahrem olarak neden ve nasıl kabul ettiğimden başlayayım. Yetiştiğimiz mahalle, muhafazakâr kesimin bir yerlere gelmesini çok önemser. Hala bu düşüncenin AKP tabanında da olduğunu gözlemliyorum. Bizden olsun düşüncesi var. Ancak bu sadece ex-mahalleme has bir şey değil maalesef. Ortadoğu genlerinde nepotizm ve adam kayırmacılık maalesef hat safhada. Bu elbette sosyal demokrat kesimde de var. Mesela Ekrem İmamoğlu tarafından İBB İSBAK yönetim kurulu başkanlığına atanan genç AKP’li mühendisin baskılar sonucu istifa ettirilmesi gibi…. (Link)

Çocukken içine düştüğüm cemaatin benim ve benim gibi binlerce gencin beyinleri din soslu Gülen güzellemeleri, Türk okulları güzellemeleri ile yıkanınca tertemiz yıkanmış, sıfır km has şakirt olma yoluna giriyorsunuz. Gülen adeta putlaştırılıyor ve her hafta peygamberle rüyasında konuştuğuna, istişare ettiğine kadar inanıyorsunuz. Tıpkınurcularda Said Nursi’ye kitapları peygamber yazdırdığına inandığımız(!) gibi… 

Şimdi böyle yetişilen ortamda anti CHP propagandaları, ülkemizi dinsizler ele geçirdi propagandaları gibi muhafazakâr camiada alıcısı olan bir gerçeklik olduğu için ve hakikaten de AKP’ye ilk yıllarda yapılan haksızlıklar; mesela kapatma davası, mesela 367 krizi gibi olaylarda yargıyı Kemalistlerin bir sopa aracı olarak kullanması, muhafazakâr kesimde “kritik yerlerde olalım da haksızlık yapmayalım” gibi son derece en azından başlangıçitibariyle kötü olmayan bir anlayış hasıl oldu. Bunu da ancak okulları, dershaneleri, yurtları olan en eğitimli(!) cemaat başarabilirdi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Herkes hakkıyla ve devlete sadakatle çalışırsa, muhafazakârlar topluma güzel de örnek olurdu. Ancak Gülen bu ideaya son derece radikal bakarak mahrem yapıdaki adamın dahi görememeği büyüklükte adeta devlet içinde devlet kurmuş oldu. Ama bunu da her mahrem anlayamazdı çünkü bir hücre taktiği vardı… Bu kadar olaydan sonra kod isim işin en kolay kısmıydı, “devlet bizi istemiyor biz gizlenelim”. Evet mantıklı gelmişti. Ama bugün daha büyük bir dert açtığı ortada. Açtığı dertte öyle böyle basit bir şey değil kullandığın ismin dahi YALAN… 

Mahrem yapıda bir-iki asker şahsın bir abileri, bir de onun abisi ve onun da başka bir abisi şeklinde sıralanan bir düzen vardır. Sen senin konumumda olan insanın kiminle, nerede görüştüğünü dahi bilemezsin. En yakın arkadaşına dahi hiçbir bilgi vermezsin ve bunları yaparken de elbette devlet içinde yapılanmak diye düşünmezsin. En azından ben düşünmedim. NEDEN MUHAFAZAKAR insanlar buralarda olmasın ki dersin… 

Mahrem yapı da çok eski bir geçmişim olmasa da 15 Temmuz sonrasında ki net kanaatim Fethullahçı mahrem yapılanın niyeti hiç iyi değildi. Çünkü önceki dönemlerde tanıdığım bir kişiden bizzat duyduğum soruların geçmişte verilmesi olayı vardı. Bunu bizzat yeminle ve ifadelerini okuyarak gördüm. Fethullahçı mahrem çete devlette muhafazakâr insanlar olsun derdinde değildi bugün bunu net böyle görüyorum. Amaçlarının devleti ele geçirmek olduğunu maalesef yaşımın küçük olmasından dolayı ve cemaatten başka bir yaşantımın olmadığından dolayı göremedim diye düşünüyorum. 

Ve son olarak da şunu söylemek istiyorum. Çıkardığım bir ders de şudur ki; 
Mahrem yapıya bulaşan insanların neredeyse yüzde 40 belki daha fazlası etkin pişmanlıktan faydalanıyor. Çünkü aklı olanlar yaptıkları bu işin devleti zaafa uğratacağını modern ülkelerde böyle bir düzenin kabul edilmeyeceğini kavrıyor. Burada devletin sorması gereken soru şu olmalıydı: Mahremlerde bu kadar itirafçı varken neden esnafta bu kadar itirafçı yok. Cevap vereyim esnafın anlatacak bir gizli işi yok. Mahremle, hususiyen zerre alakası ve bilgisi yok. Sadece para vermiş, yardım etmiş. O sadece onu görmüş. 

Burada devletin yapması gereken bence mahrem bağlantıları olmayan hiç kimseye soruşturma açmaması veya yargılamamasıydı. Mesela ben mahremim bildiklerimi anlattım verdiğim isimlerden sadece mahrem olanlarına işlem yapması gerektiğini düşünüyorum. Hamile kadının tutuklanmasından Fethullahçı mahrem çetenin çok mutlu olduğu da herkesin malumudur. 

Ezcümle Mahrem yapı yani PDY, cemaatin içine saklanmış ve başında her şeyi kontrol etmek isteyen istibdat ve istihbarat hastası Gülen’in bulunduğu yapıdır. Ve benim de geçmişte içinde bulunduğum bu yapıdan hesap sorulmalıdır. HUKUK İÇERİSİNDE… 

Carl Cedric
Twitter: @carlcedricbw 
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

0 Yorumlar