Zaman zaman canımız sıkılınca isyan ederiz. Oysaki bu halet-i ruhiyemizden dolayı belki hamdetmemiz gerekir. Zira can sıkıntısı, insan olmanın bir alametidir. Yeryüzünde yetişkin insanlar dışında hiçbir varlığın canı sıkılmaz. Zira insan dışında kimsenin hayata dair umudu ve beklentisi yoktur.
Monotonluğun farkına varabilecek kapasiteye sahip tek varlık insandır. Can sıkıntısı, yaratıcı kapasiteye sahip insanın o monotonluk perdesini yırtabilme cesaretini kuşandığı zaman dilimidir. Her inkılap, can sıkıntısının ardından gelir. Her değişimin ve hayata yeni sayfalar açmanın motive edici unsuru can sıkıntısıdır.Bu yasa sadece bireyler için değil toplumlar içinde geçerli sosyolojik bir gerçektir. Hayata dair umudu ve beklentisi olan sosyal yapılar da değişmek isterler. Bu değişim talebinin sebebi ise içtimai anlamda can sıkıntısıdır. Can sıkıntısı, insanı yaratanın insana verdiği hakiki bir nimettir. Bu halet-i ruhiyeyi yaratan Rabbe hamdolsun. O olmasa sürü gibi yaşamaktan kurtulamazdık.
Şöyle bir etrafımıza bakalım insan can sıkıntısından kurtulmak için neler icad etmiş. Hangi musikiler bu haleti ruhiyeden kurtulmak için bestelenmiş. Nice şiirler ve kitaplar bu saikle yazıldı. Davranışlarımızı gözlemleyelim. Can sıkıntısından kurtulmak için neler yapıyoruz? Nerelere gidiyoruz ve neler söylüyoruz?
Muhafazakâr ve durağan yapılar değişmek istemediklerinden can sıkıntısına sebep olurlar. Onlar yenilikçi damarı tetikler ve bir devrimci ruh vücud bulur. Eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal diyerek yeni bir sayfa açılır bireylerin ve toplumların hayatında. Can sıkıntısı, dinamik kadere sahip insan için psiko-sosyolojik bir gerçektir.
Zahmetin ardında rahmet saklıdır. Her zorlukla beraber iki kolaylık vardır.
Bilgin Erdoğan
Twitter: @BilginErdogan1
0 Yorumlar