Header Ads Widget

test banner

Miras ve Babanın Çocukları

Karizmatik otoritenin aktarılmasını sağlamak amacıyla hareketlerde takipçilerin güç kontrolü ve maddi refahtan yararlanması işleyen düzeni sıradanlaştırır. Bu durum gruplara katılımın düzenlenmesi ve kurallara bağlanması biçimini alır(1) Böylelikle tek tipleşme, katılık ve emir-komutaya giden yol açılır. Devamında ise organik ilişkiler yerine yapaylık ve birtakım sunilikler ile asalaklıklarla dolu kısır döngüler görülür. 

Otorite, her ne kadar insanlar içinde bir insan olma şeklinde ifade etse de takipçileri ve icracıların bazıları tarafından 'olağanüstü' konuma yükseltilmesi dışardan bakış durumunda grup ve hareket yapısının 'sırlar dünyası' şeklinde görülmesine neden olunur. 

Kayıp ve başarısızlık ya da yapılan yanlışlıkların üzeri idare memurları tarafından kapatılmaktadır. "A şahsını anlayamadık", "B şahsının eserlerini tam inceleseydik böyle olmazdı" gibi kendi içerisinde çelişen yorumlarla sürünceme devam etmektedir. Bu tarz söylemlerle otoriteye göz kırpılmakta ve merkezle dirsek teması kurulmaktadır. Daha önceleri iddia edilen kuşatıcılık ve kucaklayıcılık iddiası ise son tahlilde 'kapalı kutu kalma' durumuyla açıklanabilir. 

Hizmet Hareketi gönüllülerine manevi tesiri olan Said Nursi'nin kendisinden sonra bir lider bırakmaması ve Risale-i Nur'u öne çıkarması mesajın asıllığına yapılan çok önemli bir vurgu olmuştur(2) Ayrıca eserlerde çokça rastlanan şahs-ı manevi ve şirket-i maneviye kavramları maksadın anlaşılması adına değerlidir. 

Dini, sosyo-kültürel ve ahlaki yaşam olarak Asr-ı Saadet düzeni ile bu dönemde görülen duru ve sade bir İslamî anlayışın ideal alınması(3) düşüncesine rağmen katı ve saplantılı anlayışlar uygulamada kendini göstermektedir. Her ne kadar aksi söylense de Hareket'in siyasi hedefleri ve devleti ele geçirme gayesinin olduğu birçok mahfilde konuşulur olmuştur. 

Karizmatik otorite ile devam edegelen düzen anlayışını savunan şahıslar bir nevi 'baba'nın mirasından pay alma arzusuyla ona iyi davranan çocuklara benzemekte ve 'baba'ya tatlı sözler fısıldamaktadır. 

-Ali Bulut 

Notlar: 

1- Max Weber, Bürokrasi ve Otorite, Adres Yay, sf. 100-101 
2- Şerif Mardin, Bediüzzaman Said Nursi Olayı, İletişim Yayınları 
3- M.Enes Ergene, Geleneğin Modern Çağa Tanıklığı, Yeni Akademi Yay, sf. 117-120
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

0 Yorumlar